Pozitif Gücün Büyüsü – Louise L. Hay

Kendini keşif calışmasına başlayan insanlara kaynak olacak çok güzel bir kitap bilgisini burada paylaşmak istedim. Kitabın ana teması kendini sevmek üzerine yazılmış. Yıllarca dışarıda aradığımız uğruna bir çok ödün verdiğimiz sevginin aslında kendi içimizde olduğunu ve yapmamız gereken tek şeyin aslında kendimizi sevmek olduğu anlatan güzel bir kitap.

Kendimizi sevdiğimizde dışarıdaki sevginin bir önemi kalmayacaktır. İçimizdeki sevgi açlığını doyurduğumuzda dışarıdaki sevgiye karşı açlığımızda biteceği için sevgi karşılığı birilerine kendimizden ödün vermek zorunda kalmayacağız. Buda bize kendi değerimizin farkına varmamızı sağlayacaktır.

Değersizlik duygusunun temelinde kendimizi sevmemiz yatıyor. Kendimizi sevmediğimiz için kendimize değer vermiyoruz. Başkalarının vermiş olduğu değeri kabullenemiyoruz. Kendimizi gerçek anlamda sevene kadar da değersizlik duygusunun altında ezilmeye devam ediyoruz.

Bir çok insanla konuşurken bu konuyu söylediğimde insanlar kendilerini sevdiklerini söylüyorlar. Kendini sevmenin ne demek olduğundan habersiz cicili bicili elbise giyip, makyaj yapıp, güzel görünerek kendilerini sevdiklerini ifade ediyorlar.

Ancak bu olay sözde değil özde olmalıdır. Kendini gerçek anlamda sevmek demek, kendinize bir prens yada prenses gibi davranmak ve başkalarınında aynı şekilde davranmasına izin vermek demektir. Siz kendinize prens yada prenses gibi davranırsanız diğer insanlarda bu şekilde davranır.

Sokakta yürürken bazı kişilerin farklı bir enerji yayılımı vardır ve diğer insanlar ister istemez o kişilere saygı gösterirler. Onlara yollarını açar, geçmelerine izin verir yada istedikleri şeyi hemen yerine getirirler. Bir prens yada prenses gibi.

Gerçek prens yada prenslere bakın. İnsanların onlara davranışlarına bakın. Onlarla sizin aranızdaki tek fark onların dünyadaki diğer insanları sahip oldukları o etikete inandırmalarıdır.

Sizde kendinize istediğiniz etiketi yapıştırabilirsiniz. Önemli olan o etikete sahip olduğunuza öncelikle kendiniz inanmanız. Eğer o etikete kendiniz inanmazsanız diğer kimseleride inandıramazsınız. Piyasadaki taklit mazlemeden farkınız olmaz. Taklit mallar insanları ne kadar etkiliyorsa sizde o kadar etkilersiniz.

Kendinizi yeniden yaratmak istiyorsanız, değişim istiyorsanız nereden başlayayım diyorsanız işte size en güzel kaynak.

Dünyanın en çok okunan yazarlarından Louise L. Hay elinizdeki bu kitapla düşüncelerinizi, inançlarınızı ve duygularınızı pozitif yönde derinleştirerek içinizdeki duygularınızın çevrenize coşkuyla akmasına yardımcı olacaktır.

Pozitif düşünce gücünün büyüsünü, insanın kendini tanıyıp hayatla barışık kalmasını sağlayıp mucizeler yarattığını büyük bir keyifle okuyacaksınız.

İÇİNDEKİLER

Önsöz. Giriş .

  1. KISIM BİLİNCE ULAŞMAK
  2. Bölüm İçimizdeki Güç.
  3. Bölüm İçimizdeki Sesi İzlemek.
  4. Bölüm Sesli Düşünmenin Gücü
  5. Bölüm Geçmişle Hesaplaşmak .
  6. KISIM ENGELLERİ AŞMAK
  7. Bölüm Sizi Bağlayan Engelleri Anlamak
  8. Bölüm Duygularınızı Dışavurmak
  9. Bölüm Acıyı Yenmek
  10. KISIM KENDİNİZİ SEVMEK
  11. Bölüm Kendinizi Nasıl Sevebilirsiniz
  12. Bölüm İçimizdeki Çocuğu Sevmek
  13. Bölüm Büyümek ve Yaşlanmak
  14. KISIM İÇSEL BİLGELİĞİNİZE BAŞVURMAK
  15. Bölüm Zenginliği Yaratmak
  16. Bölüm Yaratıcılığınızı İfade Etmek
  17. Bölüm Olasılıkların Toplamı
  18. KISIM GEÇMİŞİ ARKADA BIRAKMAK
  19. Bölüm Değişim ve Geçiş
  20. Bölüm Birbirimizi Sevmenin Güvenli Olduğu Bir Gezegen

ÖNSÖZ

Bu kitapta öğreneceğiniz çok şey var ama hepsini bir seferde özümseyebileceğinizi düşünmeyin. Bazı fikirler hoşunuza gidebilir, bu yüzden işe bildiğiniz yerden başlayın. Eğer aynı fikirde olmadığınız bir şey söylersem, aldırmadan geçin. Bu kitapta hayatınızı iyi yönde değiştirebilecek tek bir fikir bile bulmanız amacıma ulaştığımı düşünmem için yeterli.
Bu kitabı okurken güç, zeka, sonsuz zihin, yüksek güç, Tanrı, evrensel güç, içsel bilgelik gibi terimlerle karşılaşacaksınız. Evrende ve aynı zamanda içinizde bulunan güce vereceğiniz isimlerde bir sınırlama olmadığını göstermek için bu terimleri kullandım. Eğer bunlar arasında beğenmediğiniz olursa, size daha uygun olan başka bir terimi kullanabilirsiniz. Geçmişte, bir kitap okurken bana hoş gelmeyen kelimelerin veya isimlerin üzerini çizer, daha hoşuma giden başka bir kelimeyi yazardım. Aynısını siz de yapabilirsiniz.

İki kelimeyi normalde olduğundan farklı yazdığımı da göreceksiniz. Rahatsızlık kelimesi, rahatsızlık olarak yazılmıştır ve sizinle veya ortamınızla uyum içinde olmayan şeyler anlamına gelmektedir. AİDS kelimesi ise küçük harflerle aids yazılarak kelimenin gücü azaltılmıştır. Bu fikir, ilk olarak Peder Stephan Pieters’dan gelmişti. Hay House’da bu kavrama gerçekten çok değer veriyoruz ve okurlarımızı da bu görüşü ciddiye almaya teşvik ediyoruz.

Bu kitap, You Can Heal Your Life (Düşünce Gücüyle Tedavi) adlı kitabın bir uzantısı olarak yazıldı. O kitabı yazdığımdan bu yana uzun zaman geçti ve birçok yeni fikir ortaya çıktı. Bu fikirleri, yıllardır bana yazarak daha fazla bilgi isteyen sizlerle paylaşmak istedim. Kitabı okurken farkında olmanız gereken önemli bir şey, “dışarıda” arıyor olabileceğiniz şeyin gerçekte içinizde ve olumlu yönlerde kullanmanız için hazır olduğudur. Dilerim, bu kitap gerçekte ne kadar güçlü olduğunuzu anlamanız için size yardımcı olur.


Düşünce şeklimi değiştirmek istersem, yaşam biçimimi de değiştirebileceğimi ilk kez duyduğum zaman çok şaşırmıştım.

Sonra düşünce şeklimi değiştirme macerasına atıldım. Fikri kabul edip, “evet” dedikten sonra, iş bunu nasıl yapacağımı öğrenmeye kaldı. Birçok kitap okudum. Birçoklarınızın evinde olduğu gibi benim evim de ruhani ve kendine yardım kitaplarıyla dolup taşmaya başladı. Yıllarca kurslara devam ettim ve bu konuyla ilgili her şeyi keşfettim.

Çalışmalarım üç yıldır sürüyordu ve kilisede öğretmenlik yapmaya başlamıştım. Felsefe dersleri veriyordum ama öğrencilerimin bocalamalarının nedenlerini merak ediyordum. Sorunlarına neden böylesine gömüldüklerini anlamıyordum. Onlara verdiğim güzel öğütlerden yararlanıp neden iyileşmiyorlardı?

Sonunda, onlara sadece doğruları anlattığımı ama bu doğruları yaşamadığımı fark ettim.

Bir gün hiç beklenmedik bir anda, doktorlar vajen kanserine yakalandığımı açıkladılar.

Artık kendimden kaçıp saklanamayacağımı yeterince öğrenmiştim. Duygularımızı bastırıp içimize gömünce, onlar bedenimizin bir köşesine yerleşiyorlardı. Ve yaşadığımız sürece duygularımızı bastırıp içimize atınca, bir süre sonra bedenimizin bir köşesinden dışarı fırlıyorlardı.

Çirkin olayları arkamda bıraktığımı sanıyordum ama aslında onları içime gömmüştüm.

Metafizik yolunda ilerlemeye başlayınca, duygularımın üstüne ince spiritüel bir örtü çekmiş ve çöplüğün çoğunu içimde saklamıştım.

Kelimenin tam anlamıyla etrafıma bir duvar örüp, kendi duygularımla yüzleşmemiştim.

İçimdeki çocuğu yakından tanıyıp onunla çalışmam gerekiyordu. O çocuk hala acı çekiyordu ve yardıma gereksinimi vardı.

Hemen hevesle kendimi iyileştirmeye koyuldum. Kendimi tamamiyle iyileşmeye adamıştım. Altı ay süreyle, aşağı yukarı yirmi dört saat çalıştım. Önce beslenme temizliğine giriştim. Olumlu sözler söyledim. Gözlerimin önünde olumlu sahneler canlandırdım. Her gün aynanın karşısına geçip çalıştım. “Seni seviyorum, gerçekten seviyorum,” demek çok zordu. Gözyaşları içinde derin derin nefesler alarak bu sözleri yineledim. Bu sözleri söyledikten sonra, sanki kuantum bir sıçrama yaptığımı hissettim.

İnsanların içlerinde biriktirdikleri öfkeyi boşaltabilmelerinde gerçekten uzmanlaşan iyi bir psikoterapiste gittim. Çığlıklar atarak, yastıkları yumruklayarak uzun saatler geçirdim. Harikaydı. Kendimi çok iyi hissettim. Çünkü hayatımda böyle şeyler yapmama asla izin verilmemişti.

Hangi metodun yararı dokunduğunu bilmiyorum; belki hepsinin biraz yararı dokunmuştur. Fakat en önemlisi, çalışmalarıma inatla, hiç ara vermeden devam edişimdi.

Sabah gözümü açar açmaz çalışmaya başlıyordum. Gece yatarken bütün gün hiç ara vermeden çalıştığım için kendime teşekkür ediyordum. Her gün yeni yeni bilgiler öğrenmeyi ve büyümeyi içtenlikle istiyordum. Artık değişmeye ve kendimi kötü bir insan olarak görmemeye kararlıydım.

Ayrıca hoşgörü ve bağışlama konusunda da çalışmalar yapıyordum. Ebeveynlerimi bağışladıkça kendimi de bağışlamak isteği doğdu. Kendimizi bağışlamak da çok önemlidir. Ebeveynimizin bizi hırpaladıkları gibi, çoğumuz içimizdeki çocuğu hırpalamayı sürdürürüz… Ve onu taciz etmeye devam ederiz. Bu çok acı bir şey.

Zamanla güvenim arttı ve kendime iyi bakabileceğime inandım. Ruhani gelişmem beklenmedik harikalar yarattı.

İç düzeyde huzura kavuşup kendimizle barışınca, hayat çok daha zevkli oluyor.

Bu deneyimden ben kişisel olarak ne öğrendim? Eğer düşüncelerimi ve beni geçmişteki yaşamıma bağlayan alışkanlıklarımı gerçekten değiştirmek istiyorsam, yaşamımı değiştirecek güce sahip olduğumu fark ettim. Eğer içtenlikle çalışırsak, aklımızda, bedenimizde ve yaşantımızda inanılmaz değişiklikler yapabileceğimizi öğrendim.

Ben bu işe yirmi küsür yıl önce başladığım zaman, bugün yaptıklarımla yüz binlerce insana yardım edip ümit vereceğimi bilmiyordum.

Pozitif Gücün Büyüsü / Louise Hay

Bireysel Danışmanlık

Kontrol Sende Kitabım için lütfen aşağıdaki linki tıklayınız

Bilinçli Yaratma Sanatı Kitabım İçin lütfen aşağıdaki linke tıklayınız

Similar Posts