Değersizlik Duygusunu Aşmak

Birçok kişiyle üzerine eğilip yeniden yapılandırmalar yapmamızı gerektiren bir alan olmuştur bu.

Kendime soruyorum bazen, “ben bu duyguyu yaşıyor muyum?” ve “ne zaman?” “nasıl?” diye.

Açık konuşmak gerekirse pek belirgin bir cevap bulamıyorum. İşin tuhaf tarafı, çoğu zaman çok özel biri olduğumu bile düşünmüşümdür 🙂

Çünkü gerçekte öyleyiz. Her birimiz eşsiz, güzel ve özel varlıklarız. Her birimizin yaşama sunduğu hediye bir diğerinden bambaşka.

Bu varoluş niteliğini algılamaya geçebildiğinde insan, ‘değersizlik duygusu’ yok olmaya mahkum olan kan emici bir mahluk. Kusura bakmasın artık efendi eve döndü, istilacılar toz olabilirler şimdi. Onu yaşam alanımızı talan etmesi için biz davet etmiştik, çünkü başka bir oluş şekli bilmiyorduk. Şimdi artık uyanıyoruz ve kendimizin daha çok farkına varıyoruz, dolayısıyla suistimale izin vermemek, suistimal edilmeyi artık seçmemek de mümkün hale geliyor.

Bu bana, geçen gece eve yürüyerek dönerken bir grup sokak köpeğinin birden üstüme saldırmaya çalışmasını hatırlattı. Eskiden olsa, sokakta o saatte yürümeyi bile düşünmezdim. Ne değişti? Gücümü elime almış olmam ve alanıma benden izinsiz adım atılamayacağının net bilgisinin sürekli yayınını yapıyor olmam. Dolayısıyla sürü lideri gözümün içine şöyle bir baktı ve uğraşmaması gerektiğini anlayıp elemanlarını alıp yolumdan çekildi. O an içeri baktım ve korku duygusu var mı diye gözden geçirdim. Hayır. Heyecan seviyesi yüksekti ve öyle bir yoğunlukla bedenimde var oluyordum ki, o enerjinin ismi olsa olsa GÜÇ olurdu. Şaşırdım; demek insan güçlüyken saldırıya maruz da kalmıyor, karşı saldırıya geçmesi de gerekmiyor. Eğer köpekler saldırsaydı ne yapardım, kesinlikle kaçmazdım ve elimden geleni ardıma koymazdım. Bunun anlamı vahşi olmak demek değil, agresif mevcudiyet içinde olmak demek. Tamamıyla bedeninde, tamamıyla mevcut, kendi seçimim olmayan şeylerin bana dikte edilmesine karşı net bir alan, enerji ve bilinçte olmak demek! Her şeyin farkında, her şeyi alıp kabul eden ve kendisi için en çok katkı olanı özgürce seçebilen.

Agresif mevcudiyet içinde olamayan, agresif nezaket içinde de olamıyor maalesef. Agresif nezaket ne demek peki? İçinde bulunduğunuz işlevsel olmayan durumun değişmesi için olabileceğiniz en büyük katkıyı ve armağanı olmaya tam gönüllü olmak demek. “Neyi gerektirirse gerektirsin bu değişecek!” diyebilmek. Böyle bir mevcudiyetin başaramayacağı hiçbir şey yok.

Değersizlik duygusu ise “kendin olmanın” en başta gelen düşmanlarından biri. Sürekli başkalarının onun için biçtiği kıyafetleri giyip yaşamın kenarlarında köşelerinde küskün kalmak… Ve yaşamın aslında ne kadar başka olabileceğinin hayalleri, umutları içinde kendini avutup, kendi dahil herkese içten içe öfkeli olmak. Ne yazık ki bastırılmış öfke olduğundan ifade bulamıyor ve gün geçtikçe iç yıkımlara sebep oluyor. İlginç bir seçim!

Değersizlik alanından işlev yapanlara önerim şu: Bu neyi gerektirirse gerektirsin her alanda kendiniz olmak için kendinize tam bir söz verin. Alanınızda kalın ve bilinç ve farkındalıkla alanınızı genişletin.

İşte açılım yaratacak bir soru sizin için:

Gerçekte olduğum olağanüstü varlığı hemen bugün bana yaşatacak olan hangi farkındalıklara ve olasılıklara şimdi erişimim var?

Hatta şu sorularda olmak müthiş olurdu:

Daha Hafif, Daha Mutlu, Daha Kendin Olmak için 21 Soru:

1- Bugün ben kimim ve beni hangi büyük ve ihtişamlı maceralar bekliyor?

2- Bugün yaşamıma hangi hediye ve katkıyı olabilirim?

3- Bugün kendim olmakla nasıl bu kadar şanslı olabildim?

4- Eğer kendim olsaydım kim olurdum?

5- Evren, bugün bana güzelliğimi ve muhteşemliğimi göster lütfen?

6-Henüz farkına varmadığım, benimle ilgili özel, eşsiz ve güzel olan şey nedir?

7- Bugün benim için eğlenceli olacak neyi yapabilirim?

8- Her şeyi derhal değiştirecek, neyi farklı olabilirim ve yapabilirim bugün?

9- Bugün kendimi ve dünyayı nasıl daha iyi bir yer yapabilirim?

10- Daha önce hiç göz önüne almadığım hangi seçimler, olasılıklar ve değişimler mevcut?

11- Reddetmeye çalışıyor olduğum, hangi olasılıklar, seçimler ve değişimler mevcut?

12- Eğer gerçekte yaşamımı ve yaşamın neşesini bugün yaratıyorsam, hemen şimdi neyi seçerdim?

13- Bugün kim ve ne için şükran duyuyorum?

14- Şimdiye kadar imajine ettiğimden ve planladığımdan daha muazzam ve olağanüstü yaşamın ortaya çıkması neyi gerektirirdi?

15- Beni ne daha neşeli kılar? Beni ne daha hafifletir? Beni ne tekrar bir çocuk gibi hissettirir?

16- Ya bugün yaşamım bir kutlama olsaydı?

17- Başarısız olmayacağımı bilseydim, bugün ne yapardım?

18- Eğer yaşamımın yaratıcısıysam, bugün ne yapardım?

19- Eğer bugün yaşamımın basma kalıplığından dışarı çıksaydım, derhal neyi seçerdim?

20- Gerçekte olduğum gibi farklı olmaya gönüllü olsaydım, neyi yaratabilir, oluşturabilir ve kurabilirdim?

21- Yaşamımda şimdi ve gelecekte daha fazla neşe, daha fazla kahkaha, daha fazla bolluk ve bereket… ve daha fazla bilinç ve farkındalık ortaya çıkmasına izin verecek bugün ne olabilirim ve alıp kabul edebilirim?

Çiğdem Uysal

Kontrol Sende Kitabım için lütfen aşağıdaki linki tıklayınız

Bilinçli Yaratma Sanatı Kitabım İçin lütfen aşağıdaki linke tıklayınız

Similar Posts