Bugün internette gezinirken bulduğum ve Berna Özcan Demir 'e
ait olan güzel bir yazıyı paylaşmak istiyorum sizinle.
" Özellikle duygusal ilişkilerimizde hepimiz daha
fazla sevilmek, mutlu olmak ve değer görmek isteriz. Özel olduğumuzu bize
hissettirecek, yanında kendimizi iyi hissedeceğimiz ve sevgi dolu bir eş bir
çok insanın hayalidir. İlişkilerde veya evlilikte mutlu olmak bazı insanlar
için şans ya da kısmetle ilgili bir durumdur. Mutlu bir evliliği olanları
şanslı insanlar olarak görüp bu kişilere özenirler ve neden kendileri için
doğru insanı bulamadıklarını düşünürler. Oysa gerçek bundan oldukça farklıdır
aslında herkes kendisi için en doğru insanı bulur. Bilinçaltınız kendinizle
ilgili hangi inançlara sahipse bu inançların onaylanmasını isteyecektir ve bu
inançlara uygun insanları otomatik olarak hayatınıza çekmenizi sağlayacaktır.
Eşinizden sevgi görmek istiyorsanız ama size ihtiyaç duyduğunuz sevgiyi
göstermiyorsa büyük olasılıkla bilinçaltınızda “ Ben sevilmeyi hak etmiyorum”
inancı vardır. Bilinçaltı sahip olduğu inanca en uygun titreşimdeki insanı yani
aslında sizin için doğru insanı seçmiştir ve size sevilmediğinizi hissettirecek
bir eşle birliktesinizdir. Aslında birlikte olduğunuz insan sizin için en doğru
insandır sadece siz bunun farkında değilsinizdir. Dışımız içimizi gösteren
büyük bir ayna gibidir, eğer hayatınıza bakarsanız içinizde nelerin olduğunu
kolaylıkla görebilirsiniz. Yalnızsanız ve sizi mutlu edecek doğru insanı bir
türlü bulamıyorsanız kendinizi sevmeme, iyi ve güzel şeyleri hak etmeme,
kendinize değer vermeme gibi olumsuz inançların yanı sıra ilişkilerle ilgili
daha farklı olumsuz inanç kayıtlarına da sahip olabilirsiniz.