"İçsel
dinginlikle teması yitirdiğinizde, kendinizle teması yitirirsiniz. Kendinizle
teması yitirdiğinizde, kendinizi dünyada kaybedersiniz. Gerçek benliğiniz ile
dinginlik birbirinden ayrılmaz. O sizin asli doğanızdır. Dinginlik içinde
algıladığınız her şeyle bir'lik hissedersiniz. Her şeyle bir olduğunuzu
hissetmek gerçek sevgidir. Dinginlik zekânın ta kendisidir; o her formu doğuran
bilinçtir. Bilgelik dinginlikle birlikte gelir..."
Eckhart
Tolle
İçsel
dinginliği yakalamanın en önemli yollarından birisi kendimizi olduğumuz gibi
kabul etmek ve affetmektir.
Güçlü
ve sağlıklı zihin, güçlü ve sağlıklı vücudu yaratır. Yaşadığımız tüm sorunların
ve sağlık problemlerinin temelinde geçmişimizi ve etrafımızdaki kişileri
affedememek yatar. Yaşadığımız olayları zamanında çözmemiz nedeniyle içimize
attığımızın duyguların fiziksel eşdeğere dönüşmek istemeleri sonucunda sahip
olduğumuz öfke, kızgınlık, kırgınlık vücudumuzun birçok bölümünde kendini
hastalık olarak gösterir. Aynı zamanda sahip olduğumuz öfke kızgınlık vs.
duyguları nedeniyle etrafımıza aynı enerjiyi yayarız ve karşılığında da aynı enerjiyi
kat ve kat hissedecek olayları yaşarız.
Daha
huzurlu, daha sakin, daha mutlu bir yaşam sürdürmek istiyorsak öncelikli olarak
kendimizi olduğumuz gibi kabul edip affetmeliyiz. Bunun içinde düşüncelerimiz
çok önemlidir.
Affetmek
huzura giden yolun anahtarıdır.
Affetmenin
ne olduğunu öğrenmek için “affetmenin ne olmadığını” öğrenmek gerekir. Affetmek
bize tokat atana diğer yanağımızı uzatmak değildir. Bir kaçış yolu değildir.
Yapılan hataya tekrardan davetiye çıkarmak da değildir. Kendinizi savunmayacağınız
anlamına da gelmez.
Yıllar
yılı “hiç geçmeyecek” diye derinlerinizde yaşattığınız bütün acılarınızdan
özgürleşmek, artık o olayı tetikleyen her unsura karşı nötr(tepkisiz) olmanız
demektir. Çünkü o durumu besleyen çekirdek inancınız değiştiğinde sizi dehşete
düşüren şeyin artık sizi rahatsız etmemesi demektir.
Bunu
hayatta her şeye, evet her şeye uyarlayabilirsiniz. Ayrılık acılarına, ölüm
acılarına, korkulara, başarısızlıklara, özgüvensizliğe, sosyal fobiye, öfkeye
her şeye…
Affetmeyi
öğrenmek ve becerebilmek zihin beden bütünlüğünü sağlamada vazgeçilmez bir
basamaktır. Birikmiş öfke ve intikam alma hırsı bedenimizi tıkayan en yıpratıcı
olumsuz enerjilerin başında gelir. Bu nedenle gerek başkalarına gerekse
kendimize karşı hissettiğimiz öfke, kızgınlık, kin gibi duyguları boşaltmamız
gerekir. Bu duygular boşaldıkça affedebilen bir kişi olmaya başlarız.
Başkaları
bize haksızlık yapmış olabilir. Yanlış davranmış olabilir. Geçmişte zarar
vermiş olabilir. Kendimize karşı haksızlık yapmış olabiliriz. Yanlış yapmış
olabiliriz. Ama bunların duygularını yinede içimizde taşımak zorunda değiliz.
Bu duygular sadece kendimize zarar verir.
Bu
üzüntüleri aylar ve yıllar boyu devam ettirmek hissi çok can sıkıcı değil mi?
Nefret ettiğiniz o insana bu şekilde güç verdiğinizin farkında mısınız?
Affetmek,
bu nedenle, sadece ve sadece kendimize vereceğimizi bir hediyedir.