Images

Acil Çkış Kapısı

YARGI VE KISITLAMALAR İÇİN ACİL ÇIKIŞ KAPISI. 

Hepimizin hayatında varlığımızın farkına varabilmek icin kullandığımız birçok yargısal kısıtlama vardır.
Yalnızlık, başarısızlık, parasızlık, yaşlılık, çaresizlik, evlilik, bekarlık, çocuklar, yeterli eğitim alamama, vb. gibi
Kendimize görünürde olmak istediğimizi söylediğimiz gerçekte olmak istemediğimiz şeyler için harika bahanelerdir bunlar.
Bütün bunların hepsi bize olamadığımız, yapamadığımız ya da sahip olamadığımız her şey için mazeret verir.
Bunlara sahip olduğunuzda başarısız olursanız bu sizin hatanız olamaz.. Yalnızsınızdır, yaşlısınızdır, fakirsinizdir, çaresizsinizdir. Bunlar bizim için kaçış kapılarıdır. Ve bunun içinde sürekli bunları hayatımızda taşıyoruz. Bunlar için sürekli bir bedel öderiz.
İstediğimiz şeyi olabilen, yapabilen yada sahip olabilen kişi olmayı seçmek yerine kendimizle ilgili bu aptalca yargılara sahip olmanın değeri nedir?
Images

Ait Olmaya Çalışmak


Yaşamımız boyunca kendimizi güvende hissetmek için bir aileye, bir gruba bir yere veya bir şeye ait hissetmeye çalışırız. Bir aileye, bir gruba bir partnere veya yere ait hissetmek bizi rahatlatırken eğer dengeyi kaçırırsak bağımlılık ortaya çıkıyor. 

Dolayısıyla ait olma karşılığında ödün verme durumunda kalabilir istemediğimiz şeyleri yapmaya mecbur hissedebiliriz. Çocukluk döneminde sınırlar yeterince bilinip korunamadığı için bu durum daha yıkıcı olabilmektedir. 

Bundan kurtulmak veya ötesine geçmek için farkında olmamız gereken şey hepimiz yaratıcı tarafından yaratılan muhteşem varlıklarız olduğumuz gerçeğidir. 

Bir yere ait olsak ta olmasak ta yaratıcının bize verdiği yaşam güvencesine sahibiz. 
Images

Sınırlamalarının Ötesine Kolaylıkla Geçmek


Yaşamımızda yaptığımız şeylerden biride bir şeyin nasıl olacağı nasıl gerçekleşmesi gerektiği ile ilgili sabit düşüncelere sahip olmaktır.
Bu tarz bir bilgiye sahip olmak birçok konuda bizi rahatlatırken bir çok durumda önümüzdeki en büyük engel olmaktadır.

O işin olması için sahip olduğumuz plan bizim kontrolümüz dışında bir çok şey barındırıyorsa veya kendimize göre gücümüzün üstünde olduğunu düşünüyorsak beynimiz tarafından otomatik olarak olmaz/olamaz olarak sınıflandırılır.
Otomatik olarak olmaz/olamaz diye sınıflandırdığımız şeyler hakkında konuşurken çoğunlukla yaptığımız şey onun nasıl olmadığını açıklayan mazeretler bulmak olur.
Farkında olmadan kendimize telkin verip nasıl olmayacağı konusunu iyice katılaştırırız.
Images

Özgürlük


Özgürlük senin için ne anlam ifade ediyor?

Bir çoklarımız için özgürlük yapmak zorunda olduğumuz şeyleri yapmamak veya yapamadığımız şeyleri yapmaktır. 

 Gerçek özgürlük ise yapmak zorunda olmadığımız şeylerin farkında olmaktır. 

Özgürlük, yapıp yapmama farkındalığına ve seçeneğine sahip olmaktır. 

Bu sınırların ve sınırlamaların kaldırılması demektir. 
Rahatlık hayır deme seçeneğine sahip olmak demektir. 

Images

Mutluluk Bir Seçimdir





Mutluluk bir seçimdir. 

Bir çoğumuz bunu seçmek yerine mutsuz durumda kalmayı seçiyoruz. 

Mutsuz olmak bu realitede mutlu olmaktan daha fazla müşteri buluyor. 

Kendimizi ifade etmek için mutsuzluğu kullanmanın değeri nedir?

Bununla ilgili herşeyi yıkıp yaratımını iptal ediyorum. 

POD & POC 

Bizi diğer seçeneklerden alıkoyan mutsuzluğa sahip olmakla ilgili neyi bu kadar hayati kıldık?

Bununla ilgili herşeyi yıkıp yaratımını iptal ediyorum. 

POD & POC

Images

İşlevsel Olan Yaşamı Seçmek



Bizim için işlemediği ve işlevsel olmadığı halde etrafımızda gördüğümüz ve filmlerde seyrettiğimiz hayatların ne kadarını hayatımızda oluşturmaya çalışıyoruz?

Yaratamadığımız içinde kendimizi başarısız yetersiz ilan ediyoruz. 

Böyle olan her şeyi yıkıp yaratımlarını iptal edelim mi?
Evet 
Pod&Poc

   Her şeyin yapılmasının binlerce yolu vardır. 

   Bizim için işlevsel olan hayat bizim kolaylıkla yapabildiğimiz şeylerle oluşturduğumuz bir hayattır. 


   Kolaylıkla yapabildiğimiz hangi yetenek ve özelliklere sahibiz?

   Bunları kendimizi hizmet edecek şekilde nasıl kullanabiliriz?

Images

Düşündüğün Şeyi Göreceksin


"Eski bir Hintli hikâyesi var:

 Hindu cennetinde kalpataru denen bir ağaç vardır. "Dilek ağacı" demektir. Tesadüfen bir gezginin yolu oraya düşer. Adam yorgundur, ağacın altına oturur. Ve aç olduğu için, "Burada biri olsaydı, yiyecek isterdim. Fakat kimse görünmüyor" diye düşünür.

Yiyecek fikri zihninde göründüğü anda, yiyecek aniden belirir. Adam çok aç olduğu için bu konuyu düşünmez bile; hemen yer. Sonra uykusunun geldiğini hisseder ve "Keşke şurada bir yatak olsaydı..." diye düşünür ve yatak belirir.




Fakat yatakta yatarken adamın içinde bir düşünce yükselir: "Neler oluyor?

 Burada kimseyi görmüyorum. Yiyecek geldi, yatak geldi belki hayaletler bana bir şeyler yapıyor!" Birden hayaletler belirir.

 O zaman korkar ve "Şimdi beni öldürecekler!" diye düşünür.