Images

İstediklerimize Sahip Olmak konusunda Kendimize İzin Vermek

   Yaşamımızda çoğu zaman bir şeyler istediğimizi konuşuruz ve bol bol ona sahip olamama hikayeleri anlatırız.

    Sanırız ki ne kadar çok ona nasıl sahip olamadığımızı konuşursak yada nasıl sahip olamadığımız hikayesini anlatırsak istediklerimize sahip oluruz.


     Bir şeyi istediğimizi konuşup nasıl sahip olamayacağımız konusunda mazeretler uyduruyorsak aslında o şeyi gerçekten isteyen birisi değilizdir. Sadece hiç bir şey yapmayan olmak yerine zihnimizi rahatlatıcı bir durum yaratıyoruz demektir.

   Çünkü bir şey istemezseniz yada zihnimize egomuzu besleyecek bir şey vermezseniz kendimi değersiz ve yetersiz hissederiz.
Buda kendimizi kötü hissettirir.

   Kendimizi kötü hissetmemek adına kendimize hangi yalanları söylüyoruz?
Gerçekte sahip olmak istemediğimiz hangi şeyleri isteğimiz diye sahiplenip kendimizi kandırıyoruz?

Bütün bununla ilgili her şeyi iptal edelim mi?
Pod&Poc


Images

Yaşadıklarınızın Arkasındaki Gerçekliğe Sahip Olmak


Yaşamımızda yaptığımız şeylerden biriside olan olayları olduğu gibi görmek yerine onlara farklı anlamlar yükleyerek görmektir.

Psikolojide bir terim vardır.
İnsanlar dünyayı olduğu gibi değil kendi oldukları gibi görürler.

   Yaptığımız şey olayı kendi zihinsel referanslarımıza göre anlamlandırmaya çalışmaktır.  Algılama dediğimiz durum böyle oluşur.

       Çok basit bir şey çok önemli hale gelebilirler önemli olan şey de kişi için öncelikli olmadığı için önemli olmayabiliyor.
     
     Bizim için önemli olan şey neyin olduğu değil bizim onu nasıl algıladığımızdır.





        Buradaki en büyük hatamız başka kişilerle yaşadığımız olaylardaki canımızı yakan durumları kişiselleştirip kendimizi suçlamak ve yargılamak eğiliminde olmaktır. Temel atıf hatası.

Örneğin, bir kişinin bizden ayrılmasını kişiselleştirip kendimizden kaynaklanan bir durum olarak değerlendirip kendimizi suçlamak ve devamında birde genelleme yaparak kendimizin sevilmeyen ve beğenilmeyen olduğuna karar vermek ki bunun yarattığı şey başarısız ilişkilerin devamıdır.
Buradaki en büyük ve yanlış referanslar çocukluktaki anne ve babanın davranışlarına yüklediğimiz anlamlardır.

Ancak bilmeniz gereken şey şudur ki anne babanızın davranışları onların kendilerine özeldir, size özel değildir.

Images

Babadan Özgürleşmek Prosesi -KONTROL SENDE Kitabımdan Küçük Bir bölüm


Babalarımız bizim dünyaya gelmemizi aracılık yapan kişilerden biridir. Aynı zamanda bizim doğumumuzdan itibaren hayata tutunmamızı sağlayan en büyük yardımcılarımızdır.
Yaşamımız için modelleyip taklit ettiğimiz kişiliğimizin oluşmasında en büyük etken olan kişileridir. Ve bu durum doğal olarak yaşamımızda onların bakış açısı ve etki alanından işlevsel olmamıza neden olur.


Çocuk olarak kendimiz olarak özgür bir birey olmak yerine çoğunlukla ebeveynlerimizin bir uydusu, bir benzeri gibi hareket ederiz.

Her insan bu dünyaya kendini gerçekleştirmeye gelmiştir.

Kendimizi gerçekleştirmek için kendimizi ebeveynlerimizin etki alanından çıkartmamız gerekir. Büyüdükçe kendi seçimlerimizin sorumluluğunu alarak özgürlük alanımızdan işlevsel olmamız bize geçek kendimiz olma şansını verir.

Bunun için bizi sınırlı yaşamda tutan onlara ait modelleyip kopyaladığımız ne kadar davranış biçimi, his, duygu ve bakış açıları varsa bütün bunları bırakmamız gerekir.

Babalarımızın gerçekliklerini geçerli kılmak için hangi düşünce, his ve duygu yaratımlarını kullanıyoruz?
Bununla ilgili var olan her şeyi yıkıp yaratımlarını iptal edelim mi?
Evet
(Enerji Temizlik cümlesi)

Babamızın hangi bakış açıları, realite ve yargılarını hayati ve önemli kıldık ki kendimizi, cinsiyetimizi ve kapasitemizi yok sayıyoruz?
Bununla ilgili var olan her şeyi yıkıp yaratımlarını iptal edelim mi?
Evet
(Enerji Temizlik cümlesi)

Images

KONTROL SENDE - Sınırlamaların Ötesine Geçmek ve Bilinçaltı Dönüşüm Atölye çalışması ANKARA

BAL YAPMAYAN ARI'DAN BAL YAPAN ARI'YA DÖNÜŞMEK İSTERMİSİNİZ?

  Hayat bize her şeyi sunar.
Bizim ondan alabileceğimiz kabımızın büyüklüğü kadardır.
Kabımızın büyüklüğünü ise bizim neyi ne kadar alıp kabul etmeye istekli ve gönüllü olmamız belirler. 




Hayatınızda hep aynı sorunları mı yaşıyorsunuz?
Hayatınızda sürekli aynı şeylere mi takılıyorsunuz?
İstediğiniz şeyleri, istediğiniz bolluk ve bereketi, istediğiniz kişiyi hayatınıza çekmekte zorlanıyor musunuz?
Hayatın zor olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Yaşamında yolunda gitmeyen şeyler nedeniyle birçok kitap okuyup birçok çalışmaya katılıp yaşamında istediği atılımı yapamayanlardan mısınız?
Yaşamında bir şeyler değiştirmek isteyen ancak nereden başlayacağını bilemeyenlerden misiniz?
 Elinizde en iyi aletlere sahip olsanız dahi o aletleri nasıl ve nerede kullanacağınızı bilmiyorsanız o aletlerden istediğiniz verimi alamazsınız. Doğru noktalara doğru şekilde operasyon yaparak yaşamınızın gidişatını değiştirmek ister misiniz?
Images

Anneden Özgürleşmek Prosesi -KONTROL SENDE Kitabımdan Küçük Bir bölüm



 Ailenin görevi bizi yaşama hazırlamak ve toplumsallaştırmaktır. Bunu yaparken içinde bulundukları kültür ve dünya ile ilgili kendi bakış açılarına göre yaparlar. Çocuklarına topluma uyum sağlamalarını kolaylaştırmak adına toplumla ilgili yaşamla ilgili kendi doğru bildiklerini empoze ederler.

Bu onlar için geçerli durumdur çünkü onlar hayatta kalmalarını bununla sağlamışlardır. Doğal olarak ta aynılarını çocuklarına aktarırlarsa çocukları da hayatta kalıp yaşamlarını devam ettirebilirler.

Ancak onların farkında olmadıkları şey şudur; Yaşamda tek bir yaşam yaratma biçimi yoktur.  Sonsuz ve sınırsız yaşam yaratma biçimi vardır. Ve yaşam yaratan tarafından belirtilen süre kadar garanti altına alınmıştır.



Çocuklar ve ebevenler farklı bir birey oldukları için farklı zamanda dünyaya gelip farklı şeyler algıladıkları için ebevenlerin onlara empoze ettiği şeyler onların hayatlarını kolaylaştırmak yerine birçok alanda engellemeye başlıyor. Burada kritik olan şey unun farkında olup bizim için işlevsel olanları hayatımızın bir parçası yapmak diğerlerini ise bizim hayatımıza katkı olacak işlevsel olan düşüncelerle değiştirmektir.

Burada ortaya çıkan sorun ise bize yaşamımızın ilk yıllarında kendi düşünce ve doğrularını empoze eden anne ve babamızdan farklı düşüncelere sahip olmak için kendimize izin vermemektir.

Çünkü onlar bizi beslemiş ve büyütmüşlerdir. Onlardan farklı düşünürsek onlara ihanet etmiş oluruz. Mutlaka borcumuzu onlara ödememiz gerektiği gibi bizi sınırlayan düşüncelerin esiri oluruz. Ve buda bize farklı bir yaşam kurmamıza izin vermez.
Images

İşinizi Genişletin- Garry Douglas


Çoğumuz, işimizin amacının ne olduğunu bilmiyoruz. İyi bir fikre benzediği temeline dayanarak bir iş kurmaya karar veriyoruz. İyi bir fikir para yaratabilir, ama aslında neyin daha da büyük bir şey yaratacağına bakmak zorundasınız.

Şimdiyi mi, yoksa geleceği mi, yoksa her ikisini de mi yaratıyorsunuz?


Gelecekte bir şeyler oluşturuyorsanız, “Bunu şimdi, gelecek için yaratıyorum ve geleceği yaratmak, bir geleceğe sahip olmak ve ona şimdi sahip olmak için yapıyorum” demek yerine, bunu sizin için gelecekte bir şey yaratacak şey olarak görüyorsunuz.  Bu tamamen farklı bir realite! Çoğu insan “Bu seçim hangi gelecek yaratır?” bakış açısıyla iş yapmaz. Bu benim için, yaptığım her seçim ile hangi geleceğin yaratılacağı ile ilgili. Hayatımı, yapabileceğim seçimlere dayanarak yaptığım seçimlerden yaşıyorum.

Yaptığınız seçimlerle siz ne yaratacaksınız?

Örneğin, insanları işe alırken “Bu kişi geleceği nasıl yaratacak?” Diye soruyorum. Bir gelecek bir bakış açısı olarak neye sahipler? Bir gelecek bir bakış açısına sahipler mi? ”Birisinin sahip olduğu her bakış açısından bakmaya istekli olmalısınız. “Şimdi için mi, yoksa şimdi ve gelecek için mi yaratıyorsunuz?” sorusunu sorarak işe başlayın. İşinizde ve hayatınızda, her zaman rakamlara bakmak istersiniz.  

Images

Acil Çkış Kapısı

YARGI VE KISITLAMALAR İÇİN ACİL ÇIKIŞ KAPISI. 

Hepimizin hayatında varlığımızın farkına varabilmek icin kullandığımız birçok yargısal kısıtlama vardır.
Yalnızlık, başarısızlık, parasızlık, yaşlılık, çaresizlik, evlilik, bekarlık, çocuklar, yeterli eğitim alamama, vb. gibi
Kendimize görünürde olmak istediğimizi söylediğimiz gerçekte olmak istemediğimiz şeyler için harika bahanelerdir bunlar.
Bütün bunların hepsi bize olamadığımız, yapamadığımız ya da sahip olamadığımız her şey için mazeret verir.
Bunlara sahip olduğunuzda başarısız olursanız bu sizin hatanız olamaz.. Yalnızsınızdır, yaşlısınızdır, fakirsinizdir, çaresizsinizdir. Bunlar bizim için kaçış kapılarıdır. Ve bunun içinde sürekli bunları hayatımızda taşıyoruz. Bunlar için sürekli bir bedel öderiz.
İstediğimiz şeyi olabilen, yapabilen yada sahip olabilen kişi olmayı seçmek yerine kendimizle ilgili bu aptalca yargılara sahip olmanın değeri nedir?