İlişkilerde Çekim Yasası

Çekim Yasası istenileni de istenmeyeni de hayatımıza çeker. Bunu bilmeseniz bile şu kavramları bilirsiniz: Şans/şanssızlık, kader, tesadüf, karma, denk düşmek, yürekten istedim oldu, her şeyin rast gitmesi…

Hayatınızda tesadüflerin yeri çok mu?

Tekrar tekrar aynı hataları yapıyor musunuz?

İlişkilerinizde hep hüsran mı var?

Sizce bunların sebepleri neler olabilir?

Bugünkü yazımı ilişkilerimizde çekim yasasının çalışmasına ayırmak istedim. Son günlerde gelen iki mailde dikkatimi çeken bir konuya çekim yasasının ilişkilerde kullanımına . İki mailde bitmiş bir ilişki ve ayrılmış olunan sevgilinin geri getirilebilmesi için çekim yasasının nasıl kullanabileceklerini soruyorlar.

Aslında farkına vardım ki bu olaylar birçok insanın yaşadığı olaylar. Şu anda çekim yasasının ismini duyduktan sonra insanlar çekim yasasını en çok iki şey için kullanmak istiyorlar, ya daha çok para kazanmak, ya da diğer insanları etkilemek.

Çekim yasası, bilinçaltındaki korkularınızı hayatınıza getiriyor. Eğer ilişkilerinizde mutlu olmak istiyorsanız, korkularınızı, duygularınızı ve bakış açınızı değiştirin. Kendiniz sınırlamayın. Evet bu hiç kolay değil ama imkânsız da değil.

Yaşadığım bir olayla başlamak istiyorum. Bana gelen iki mailden bahsetmiştim. Bır hanım sevdiği kişiden ayrılmış olduğunu, çekim yasası olumlamaları yaptığını ancak bu konuda başarılı olamadığını belirterek sevdiği kişiyi kendine çekme, kavuşma ve evlenme için olumlama örnekleri konusunda bilgi istiyordu. Daha sonra yapmış olduğumuz sohbette ayrılmış olduğu bir beyle tekrar birleşmek istediğini bunun için çekim yasasını kullanmak istediğini belirterek yardım istiyordu.

Bende kendisi ile uygun olan bir saatte internet üzerinden karşılıklı konuşabileceğimizi belirttim ve devamında internet üzerinden karşılıklı sohbete başaldık. Tabi öncelikle şunu söyledim kendisine bilinçaltımızı bir kovaya benzetirsek kovaya yeni su koymak için kovanın içindeki suyu boşaltmamız gerektiğini, istediği konularla ilgili olarak da bilinçaltı temizliğinin yapılmasının faydalı olacağını kendisine söyledim. Temizlik yapıldıktan sonra olumlamaların yüklenmesinin daha kolay olacağını belirttim.

Sohbete başladığımızda sevdiği kişinin kendisi ile yeterince ilgilenmediğini belirtti. Klasik kişisel gelişim koçlarının yaptığı basit sorularla olayı anlamaya çalıştım. Böyle düşünmesine sebep olan nedeni sordum kendisine. Oda arkadaşının denizci olduğunu, sürekli seyahatlere çıktığını ve dönüşte kendisi ile zaman geçirmek istediğini ancak arkadaşının bu konuda duyarsız davrandığını ve kendisiyle ilgilenmediğini söyledi.

Bunların devamında sebepleri ne olabilir diye tespit için neden böyle düşünüyorsun dediğimde aslında beyefendinin eşinden boşanmış olduğunu ve iki çocuğunun bulunduğunu söyledi. Bende kendisine o beyefendinin yerinde olsan, sen nasıl davranırsın dedim. Bu güne kadar bu şekilde düşünmediğini, kendi düşüncesinin aslında bencilce bir düşünce olabileceğini söyledi. Bu şekilde olaya baktığında arkadaşına kızgınlığının kaybolduğunu söyledi.

Aslında burda yaptığım olay onun bakış açısını değiştirmek olaya farklı yönden bakmasını sağlamaktı. Normalde kolayca farkedilecek bir durumu belli noktalara odaklanmasından dolayı kaçırıyordu.

Sohbetin devamında sahip olduğunu düşündüğüm korkularından birisinin ayrılık olduğunu tespit ettim ve kendisine şu basit çalışmayı yapmasını istedim.

Benim ayrılık korkum var
Ben ayrılık korkumu kabul ediyorum.
Ben ayrılık korkumu sevgi enerjisine dönüştürüyorum.
Ben ayrılık korkumu seviyorum.

Bu dörtlüğü yüksek sesle tekrar etmesini istedim. Tekrar sonrasında derin bir nefes alıp verdikten sonra gözlerini kapatarak “Kendini nasıl hissettiğine bakmasını” söyledim. İlk tekrar sonrasında cevap bir şey yok idi. Tekrar aynı dörtlüğü tekrar etmesini istediğimde cevap kendisini biraz daha iyi hissettiği yönündeydi. Birkaç kez dörtlüğü tekrar ettirerek sonuçlarını istedim. Ve her tekrar sonrasında içini farklı bir rahatlama duygusunun kapladığını söyledi.

Bilinçaaltı kayıtlarının geçmişte yaşanmış bazı olayların günümüze yansıması olduğunu bildiğim için bu durumu geçmişte daha önce ne zaman nerde yaşadığınıtespit amacıyla kendisine bir soru sormasını istedim. Kendisine derin bir nefes alıp verdikten sonra gözlerini kapatarak kendine “Ben bu durumu daha önce nerde yaşadığım” diye sormasını söyledim. Cevabı çok çabuk geldi. Çocukluğunda, kuzenleri ile bir odada kuzenlerinin eşlerinden konuştuğunu ve kuzenlerinin eşlerinin ne kadar duyarsız olduklarından bahsetmeye başladıklarını söyledi.

Bende kendisine bu sahneye giderek orada konuşulan konularla ilgili korkularını çalışmasını söyledim. Korku çalışmaları sonrasında ayrılık korkusunun kaybolduğunu ve kendini huzurlu ve mutlu hissettiğini söyledi. Her çalışma sonrasında içindeki korku enerjileri sevgi enerjisine dönüşmüştü. Devamında içinden gelen olumlama beşlikleri ile olumlama yapmasını söyledim.

Olumlama beşlikleri sonrasında kuzenlerinin olduğu sahneye gitmesini söyledim. Gelen cevap ilginçti kuzenlerim gülüp eğleniyorlar şeklinde oldu.kendisinin enerjisinin değiştiğini içini müthiş bir huzur kapladığını belirtti.

Tabi burada kısaca ve basit anlattığım olay sonrasında hanımefendiye neden yeni bir ilişki istemediğini, ısrarla bu ayrıldığı kişiyle birleşmek istediğini sordum. Oda sevdiği kişinin kendisine anlayışlı davrandığını, yanında kendisini rahat hissettiğini belirtti ve yeni bir ilişki istemediğini belirtti.

Bende kendisine yeni bir ilişkiden neden korktuğunu sordum. Oda yeni bir ilişkide yaşayacaklarından korktuğunu, o durumları yeniden yaşamak istemediğini belirtti. Kendisi ile yapmış olduğumuz sohbetet kendisine güvendiğini ve sevdiğini belirtti.

Tabi bu durum oldukça iyi bir şeydi ama kendine güvenen kendisini seven bir kişinin yeni ilişkiden korkması için bir neden olmayacağını düşündüğüm için konuşmalarda gerçek niyetin saklandığını düşündüm. Çünkü şu anda içinde bulunulan durumla söyleneler birbiri ile parelellik göstermiyordu.

Bu konudaki şüphelerimin kaynağı olarak bağımlılık duygusunu görmekteyim. Bir insanın ısrarla bir kişiyi istemesini bağımlılık olarak değerlendirmekteydim. Kişi ısrarla bir kişiyi istiyor, başka yeni bir ilişkiye kendini kapatıyorsa, bunun nedeni sahip olduğu korkuları olduğunu düşünüyorum.

Çünkü kişi bağımlılık duyduğu kişiden ayrıldığında veya yeni bir ilişki yaşamaya başladığında bir şeyleri yeniden yaşamak zorunda kalacaktır. Üstüne üstlük kendine güvensizlik ve eksiklik duygusu sahip ise yeni bir ilişkide kendini anlatmakta ifade etmekte zorlanacaktır. Bu zorlanma onun yeni bir ilişkiye yelken açmasındaki en önemli engel olacak ve rahatlık bölgesine geri dönecek kendisini tanıdığını düşündüğü kişiyi yeniden kazanmaya çalışacaktır.

Kısır döngü içerisinde dolaşacaktır. Belki arkadaşı geri dönecek bir süre sonra yine ayrılacaklar ve yaşamış olduğu travmaları aşk acısı olarak değerlendirip egosunu beslmeye devam edecek ve mutluluğu hiç bir zaman yakalayamacaktır. bazende kazanmak için o anda normal zamanda kabul etmeyeceği birçok konuyu kullanarak sözler verip dualar edecek ve sonuçta o sevdiği kişiyi elde etse de sonuç hüsran olacak.

Ne yazık ki bazen biz insanlar çevremizdeki bazı insanlara odaklanıp onu çekmeye çalışıyoruz ve onu çekmek için de farkında olmadan birçok söz veriyoruz devamında verdiğimiz bu sözler daha sonra evren tarafından bizden tahsil ediliyor ve yine mutsuz oluyoruz.

Bu konuda yaşanmış bir olayı basitçe anlatmak istiyorum. Sohbet edip çalışma yaptığımız bir hanım ilk başlarda sürekli olarak kendisi için paranın önemli olmadığını, ancak ailesinin bu duruma çok önem verdiğini belirtiyordu.

Para önemli değil diyordu ama borç içerisinde kıvrandıklarını da söylüyordu. Hayatına isyan ediyordu. Sohbetin devamında aslında mevcut durumu kendisinin çektiğini fark ettim. Hayatını anlatırken eşi ile evlenirken sıkıntılarının olduğunu, eşi ile evlenmek için “yeter ki ben eşimle evleneyim, gerekirse soğan ekmek yerim, yeter ki evleneli ben çalışırım dediğini” hatırladı.

Olay aslında çok basitti onun zamanında evden ayrılmak için eşi ile evlenmek için yapmış olduğu dualar kabul olmuş. Her sabah dükkânı erkenden bu açmaya gitmiş, eşi ve çocukları öğlen dükkâna gelmiş, eşi para işlerinde dürüst olmadığı için borç gırtlağı aşmış. Ve devamında iflasın eşiğine gelmişler. Aslında isyan ettiği hayatın eşi ile evlenmenin bedeli olduğunu farkına yeni varmıştı.

Ben bu konuyu anlatırken ayrıldığınız sevgilileri bırakın yeni sevgili peşinde koşun demiyorum. Ancak direk olarak eski sevgilinize odaklanmak yerine sizi rahatsız eden olumsuz bilinçaltı kayıtlarını temizleyerek kendinizi sınırlamadan sizin için hayırlı olan kişinin hayatınıza girmesini beklemenizi tavsiye ediyorum. Eğer siz bilinçaltındaki olumsuz kayıtlarınızı temizlerseniz, eksik olduğunuz konulardaki korkularınızı çalışırsanız, ayrıldığınız sevgiliniz sizin için hayırlı ise evren onu size geri getirecektir.

Değilse de sizin için hayırlı kişiyi hayatınıza getirecektir. Evrende milyarlarca kadın ve erkek var. Eğer kendi düşüncelerinizi temizlemeden ısrarla kendinizi sınırlayarak bir kişiye odaklanırsanız çekim yasası çalışarak o kişiyi size getirir ancak devamında yaşayacağınız hayat hiç de sizin beklediğiniz gibi olmayabilir. Yukarıda bahsettiğim hanımefendi gibi daha büyük bedeller ödemek zorunda kalabilirsiniz.

İlişkilerde sorunların sebebi olarak gördüğüm iki önemli konu var. Bu durumu yazının sonuna eklemeyi uygun gördüm. Birincisi bağımlılık konusu idi bununla ilgili yazının içinde kısaca bahsettim. Bir sonraki yazıda bunu detaylı olarak anlatacağım. Diğeri ise aslında farkına varmadığımız ancak çocuklukta annemiz, babamız ve kardeşlerimiz arasında yaşadığımız olayların bizim dünyamıza yansıması ve karşımıza hep çocuklukta ailede yaşadığımız olayların bilinçaltına bıraktığı kayıtlara uygun insan çekmemiz. özellikle hanımlar çoğunlukla babalarına benzer insanlarla kendilerine çekip evleniyorlar. Eğer çocuklukta evde şiddet sevgisizlik varsa kadın bunlardan kaçmak için evlendiyse evliliktede bunların aynısını hatat daha fazlasını yaşıyor.

Baba ocağında şiddet var sevgi görmemiş, kocasının evinde aynısı sıkışıp kalıyor. Ama olayları aslında kendinin çektiğinin farkına varmıyor. Ama karşısındaki insanı tanımla dediğimizde özellikleri saymaya başlıyor. İlgisiz, sevgisiz, kendini beğenmiş vs ne kadar bildiği yada kendisinin sahip olduğu özellik varsa saymaya başlıyor. Aslında bunların büyük kısmını aileden babadan almış, diğer büyük kısmına ise kendisi sahip. Ama hergün aynaya bakan hanımlar bu konuya dikkat etmekten birhaberler.

Böyle konuda kendilerine kendine sor bakalım sen bu olayı daha önce kime yaptın, sen bu davranışa sahipmisin içine bak dediğimizde hemen itirazlar yükseliyor. ben öyle değilim. Ama çalışma yaptıktan 3 dakika geçmeden aaa ben şurda bunun aynısını yaptım diyorlar. Aslında karşımızdaki her kişi bizim aynamız bizim sahip olduğumuz sevdiğimiz yada sevmediğimiz yönleri bize göstererek farkına varmamızı sağlamaya çalışıyorlar. ancak biz aynaya sadece görüntüsel baktığımız için altındaki derinliği hissedemiyoruz. Aynalık konusunda nasıl çalışabileceğimizi aynalıklarımızı nasıl görebileceğimiz diğer yazının konusu olacak.

Herşey gönlünüze göre olsun. Saygı ve sevgilerimle .

Halis Şahiner
Sosyolog
Yazar

Dip not

---

Ben burada ben işlemi kısa ve basit olarak anlattım, bu yazı sonrasında gelen maillerden dolayı araya bir ekleme yapmak istedim. Burada çalışmayı kısa tuttuk, ve olayın akışını göstermek öğretmek amacıyla yapılmış bir çalışma oldu. Karşımdaki kişi sürekli olumlama yaptığını belirtiyordu, birde tabiî ki karşımdaki kişi ile internet üzerinden yazıştığım için onun duygularını ve yaşadıklarını görebilmem imkânsızdı.

Daha sonra olayı değerlendirdiğimde burada çalışma yaptığımız kişinin egosunun devreye girerek ilk anlarda kendini iyi hissettirdiğini düşünüyorum. Bu çalışma amacına uygun yapıldığında uygun korku kanalı yakalandığında bir duygu boşalması yaşanıyor. Korku dörtlükleri ısrarla söylenmeye devam edildiğinde belki beş belki onuncu tekrarda bu duygu boşalması yaşanmaktadır. Eğer böyle korkunuz yoksa bir şey hissetmezsiniz. O anki psikoljik durum bunda etkili olmaktadır.

Önce dörtlükleri söylerken dilin dolaşması boğazın düğümlenmesi devamında ise ağlama hissi, kendini kötü hissederek kusma vb. oluşması muhtemel. Çoğunlukla ağlama hissi ve kusma isteği gelmektedir. Bu olaylarda kendiniz rahat bırakın ağlayın. Rahatlayın. Devamında kendinizi daha iyi hissedeceksiniz ve bu durumda içinize dönüldüğünde içinizden size özel bir olumlama cümlesi çıkacaktır. Eğer çıkmazsa daha temizlenecek başka sahneler olduğunu işaretidir.

Korkunuzun tamamen temizlenmesi için o sahneleride temizlemeniz gerekmektedir. İsterseniz bu sahne sonunda durumunuzu nasıl olumlu hale getirebileceğiniz düşünüp bir olumlama beşliği söyleyin. Veya direk o korkunuzu yaşadığınız sahneleri tespit etmek için kendinize dönüp aşağıda belirttiğim gibi sorunuzu sorunuz.

Örnek olumlama cümleleri:

Ben her halimle yeterliyim.
Ben her halimle yeterli olduğumu biliyor ve inanıyorum.
Ben her halimle yeterli olduğumu kabul ediyorum.
Ben her halimle yeterli olduğum için kendimi takdir ediyorum.
Ben her halimle yeterli olduğum için şükrediyorum.

---

Ben yalnız ve tek başına tam ve bütünüm.
Ben yalnız ve tek başına tam ve bütün olduğumu biliyor ve inanıyorum.
Ben yalnız ve tek başına tam ve bütün olduğumu kabul ediyorum.
Ben yalnız ve tek başına tam ve bütün olduğum için kendimi takdir ediyorum.
Ben yalnız ve tek başına tam ve bütün olduğum için şükrediyorum.
Korkunuzu daha önce nerede yaşadığınız tespit için yeniden derin bir nefes alıp verdikten sonra gözlerinizi kapatın ve kendinize sorun “Ben duyguyu/durumu daha önce nerede ve ne zaman yaşadım.” Ve gözünüzün önüne bir sahne gelecektir. O duyguyu ve korkuyu yaşadığınız olay gözünüzün önüne gelecektir. Devamında sbu sahnede yukarıdaki çalışmayı aynı şekilde çalışıp. Duygu boşaltması yaparak korku enerjisini yok edeceksiniz. Korkunuzun sizdeki gücüne göre birkaç sahnede temizleyebileceğiniz gibi 10-15 sahnede dolaşabilirsiniz. Hatta gözünüzün önüne çok basit önemsiz sahneler gelebilir. Ve kendi kendinize sorabilirsiniz bu sahne ne alaka diye ama bilinçaltınıza güvenin ve o sahneyi de temizleyin. Bilinçaltınız onu size getirdi ise sizin yaşamınızda önemli yeri vardır. Temizlik tamamlandığında sizin içinizden o korkunuza karşı bir isyan olduğunu kabulleneme me olduğu hissedersiniz. Örnek olarak çaresizlik korkunuzu çalıştınız. Eğer gerçek anlamda temizlendi ise içinizden ben çaresiz değilim ya da ben bana yeterim ggibi bir kendinize güven kelimesi gelecektir. Bu o korkunuzun temizlendiği anlamına gelmektedir.
Bu çalışma uzun soluklu, ama sonuçlarını hızlı almanızı sağlayan bir çalışmadır. Basit korkularınız üzerinde çalışma yaparak sonuçlarını kısa sürede görüp çalışmanın ne kadar etkili olduğunu teyit edebilirsiniz.

Bir diğer konu da bir korkunuza çalışırken sahnelerde sadece o tek korku olmayabilir. Yani çaresizlik korkunuz çalışıyorsunuz belki o sahnede hiçlik, dikkate alınmama, acizlik gibi birçok duygu ve korku olabilir. Bunları not alıp o sahnelere daha sonra tekrardan dönüp bu korkularınızı da çalışıp temizlemeniz lazım. Bu tüm korkularınızın temizlenmesi için önemli bir konudur.

Sevgilerle