Nasıl Değişiriz – Louise Hay

“Köprüleri neşeyle ve kolaylıkla geçiyorum.”

“Nasılları çok seviyorum. Dünyadaki tüm teoriler, hayata geçirilip, değişim yaratmadıkça yararsızdır. Hep, nasıl yapılması gerektiğini bilmek isteyen pragmatik ve pratik bir insan oldum.
Şimdi üzerinde çalışacağımız prensipler:
Değişim arzusunu beslemek,
Zihni kontrol etmek,
Kendimizi ve başkalarını affetmenin bizi nasıl özgürleştirdiğini öğrenmek.

İhtiyaçtan Kurtulmak

Bazen, bir modeli değiştirmeye çalışırken, bir süre için koşullar daha da kötüye gidiyormuş gibi görünebilir. Bu kötü bir şey değil. Durumun değişmeye başladığını gösteren bir işarettir. Olumlu ifadeler yerini buluyor ve yolumuzda ilerlemeyi sürdürme­miz gerekiyor.

Örnekler
Ekonomik durumumuzu iyileştirmek üzerinde çalışıyoruz ve cüzdanımızı kaybediyoruz. İlişkilerimizi geliştirmek üzerinde çalışıyoruz ve kavga ediyo­ruz.
Sağlığımız üzerinde çalışıyoruz ve soğuk algınlığına yaka­lanıyoruz.
Yaratıcı yeteneklerimizi ifade etmek üzerinde çalışıyoruz ve işimize son veriliyor.
Bazen sorun başka bir yöne kayar ve bazı şeyleri daha iyi görmeye, anlamaya başlarız.

Örneğin, sigarayı bırakmaya çalışıyorsunuz ve “Sigaraya olan ‘ihtiyacımdan kurtulmak istiyorum” diyorsunuz. Bu arada, ilişkilerinizin de rahatsızlık verici bir hal almaya başladığının far­kına varıyorsunuz.
Ümitsizliğe kapılmayın; bu durum değişim sürecinin çalıştı­ğını gösteriyor. Kendinize birçok soru sorabilirsiniz. “Rahatsızlık veren ilişkilerime son vermeyi istiyor muyum? Sigara, bu ilişkileri­min rahatsızlık verici yönlerini görmemem için duman perdesi mi yaratıyordu? Niçin bu tür ilişkiler yaratıyorum?”
Sigara sadece bir belirti, neden değil. Şimdi sizi özgürleştirecek daha derin bir anlayış kazanıyorsunuz.


“Rahatsızlık veren ilişkilere olan ihtiyacımdan kurtulmak istiyorum,” demeye başlıyorsunuz.
Ve bu kadar rahatsızlık duyma nedeninizin, başka insanların sizi sürekli eleştiriyor gibi görünmeleri olduğunun farkına varıyor­sunuz.


Tüm deneyimlerimizi kendimizin yarattığının bilincinde olarak şimdi de, “Eleştirilme ihtiyacından kurtulmak istiyorum,” demeye başlarsınız.
O zaman da eleştirilmek üzerine düşünür ve çocukken çok fazla eleştiriye hedef olduğunuzun farkına varırsınız, içinizdeki küçük çocuk ancak eleştirildiğinde kendini “evde” hissediyordur. Sizin bu eleştiriden saklanmak için yarattığınız şey “duman perdesi” olmuş.
Belki bundan sonraki ilk adım, “Affetmeyi istiyorum,” ola­caktır.


Olumlu ifadeler kullanmayı sürdürdükçe, sigara artık size ca­zip gelmemeye, hayatınızdaki insanlar sizi eleştirmeyi bırakmaya başlayacaktır. O zaman ihtiyacınızın artık olmadığını BİLİYOR olacaksınız.
Bu tür çalışma genellikle bir süre alır. Sabırla çalışmanızı sürdürür ve her gün değişimleri gözden geçirmek için kendinize sessiz birkaç dakika ayırırsanız, yanıtları da alacaksınız. İçiniz­deki Akıl, tüm evreni yaratan aynı akıl. İç Rehberinize güvenin. Bilmek istediğiniz her şeyi size söyleyecektir.

Alıştırma: İhtiyacın Bırakılması


Grup çalışmalarında, bu alıştırmayı bir eşle yapıyor olacak­tınız. Ama bir aynayla, mümkünse kocaman bir aynayla da etkin bir çalışma yapabilirsiniz.
Hayatınızda değişmesini istediğiniz bir şeyi düşünün. Ayna­nın karşısında gözlerinizin içine bakarak yüksek sesle, “Artık bu durumu kendimin yarattığını biliyorum, bilincimde bu durumun sorumlusu olan inanç kalıbından kurtulmak istiyorum,” deyin.

Birçok kez hissederek tekrarlayın.


Bir eşle çalışıyor olsaydınız, bu cümleyi hissettiğinizi o da algılayana kadar size tekrar ettirecekti. Eşinizi İKNA ETMENİZİ isterdim.
Gerçekten hissedip hissetmediğinizi kendinize sorun. Aynadaki sizi. bu kez geçmişin zincirlerinden kurtulmaya hazır olduğunuza ikna edin.


Bu noktada çoğu kişi korkuyor, çünkü zincirleri NASIL ko­paracaklar, bilmiyorlar. Tüm yanıtlar, alana kadar kendilerini bu çalışmaya adamaktan korkuyorlar. Sadece biraz daha direnç yaşıyorlar. Aşın ve geçin.En güzel şeylerden biri de, NASIL olduğunu bilmek zorunda olmayışımız. İhtiyacımız olan tek şey istekli olmak. Evrensel Akıl veya bilinçaltınız nasılları ayarlayacaktır.


Oluşturduğunuz her düşünce, söylediğiniz her söz karşılık buluyor ve güç noktası şimdiki anda. Şu anda düşündükleriniz ve söyledikleriniz, geleceğinizi yaratıyor.


Aklınız Bir Araçtır


Siz aklınızdan çok daha öte bir varlıksınız. Hayatınızı aklı­nızın yönlendirdiğini düşünebilirsiniz. Çünkü zihninizi bu şekilde düşünmesi için eğittiniz. Bu aracınızı yeniden başka bir şekilde eğitebilirsiniz. Zihniniz istediğiniz şekilde kullanabileceğiniz bir araçtır Şimdi kullandığınız biçimde, aklınız sadece alışkanlıkların deposu Ve alışkanlıklar değiştirilebilir. Eğer istiyorsak, hatta bunu yapabilmenin mümkün olduğunu biliyorsak alışkanlıklarımızı değiştirebiliriz. Zihninizin sürekli konuşmasını biran için durdurun ve bu düşünceyi gerçekten düşünün: ZİHNİNİZ İSTEDİĞİNİZ ŞEKİLDE KULLANMAYI SEÇECEĞİNİZ BİR ARAÇTIR.
Düşünmeyi “seçtiğiniz” düşünceler, yaşam deneyimlerinizi yaratıyor. Eğer bir düşünce ya da alışkanlığı değiştirmenin zor olduğuna inanıyorsanız, bu düşünce seçiminiz sizin için doğru olacaktır. “Benim için değişmek gittikçe kolaylaşıyor” düşüncesin, seçerseniz, bu düşünce seçiminiz de sizin için doğru olacaktır.

Zihni Kontrol Etmek

İçinizde sürekli düşünce ve sözlerinize yanıt veren, olağa­nüstü bir güç ve zekâ var. Bilinçli düşünce seçimlerinizle zihninizi kontrol etmeyi öğrendikçe, kendinizi bu güçle uyumlu hale geti­rirsiniz.
Zihninizin sizi kontrol ettiğini sanmayın. Siz, zihninizin hakimi­siniz. Zihninizi kullanan sizsiniz. Eski düşüncelerinizi düşünmeye son verebilirsiniz.
Eski düşünce biçiminiz geri gelmeye çalıştığında ve “De­ğişmek çok zor,” dediğinde zihninizi kontrol altına alın. Zihninize şöyle deyin: “Değişiklik yapmanın kolay olduğuna inanıyorum düşüncesini seçiyorum.”
Zihninizle bu konuşmayı birçok kez yapmak zorunda kalabi­lirsiniz. Bu konuşmalar kontrolün sizde olduğunu, ne söylersiniz onun olduğunu anlamanızı sağlar.

Kontrol Ettiğiniz Tek Şey Şu Andaki Düşüncelerinizdir

Eski düşüncelerinizi şildiniz. Ama onların yol açtığı deneyim­leri yaşamaktan başka yapabileceğiniz bir şey yok. Gelecekteki düşünceleriniz ise henüz şekillenmedi, onların ne olduğunu bilmi­yorsunuz. Şu andaki düşünceleriniz, şimdi düşünüyor olduklarınız ise bütünüyle sizin kontrolünüz altında.
Örnek:
İstediği saatte yatmasına izin verdiğiniz küçük bir çocuğunuz var. Ve artık çocuğun her gece saat 20:00’de yatması için karar veriyorsunuz, ilk akşamın nasıl olacağını düşünebiliyor musunuz?


Çocuk yeni kurala karşı tepki duyacak, ağlayıp, bağırıp tepinecektir. Yatağa gitmemek için elinden geleni yapacaktır. Ona boyun eğerseniz, çocuk kazanacak ve sizi sürekli kendi kontrolü altına almaya çalışacaktır.


Ama sakin bir şekilde yeni kararınıza bağlı kalarak, yatak zamanının artık 20.00 olduğu konusunda kesin bir tavırla ısrar ederseniz, tepki gittikçe azalacaktır. İki, üç gece içinde yeni kural geçerli hale gelecektir.


Zihniniz de aynen böyle. Kuşkusuz, başlangıçta tepki göste­recektir. Yeniden eğitilmek istemeyecektir. Ama kontrolü elinizde tutar, kesin ve kararlı bir tutum izlerseniz, kısa bir zaman içinde, yeni düşünce şekli geçerli hale gelecektir. Ve şunun farkına varmaktan çok mutluluk duyacaksınız: KENDİ DÜŞÜNCELERİ­NİZİN ACİZ BİR KURBANI DEĞİL, EFENDİSİSİNİZ.


Alıştırma: Bırakabilmek


Bu satırları okurken, derin bir nefes alın, nefesinizi verirken, tüm gerginliğinizin bedeninizi terk etmesine izin verin. Saç kök­lerinizi, alnınızı, yüzünüzü gevşetin. Okurken kafanızın gergin olması şart değil. Dilinizi, boğazınızı ve omuzlarınızı gevşetin. Kitabı gevşemiş kollarla ve ellerinizle de tutabilirsiniz. Hadi şimdi gevşeyin. Sırtınızı, karnınızı, kalçalarınızı gevşetin. Bacaklarınızı ve ayaklarınızı gevşetirken yavaş ve sakin nefes alın.

Önceki paragrafa başladığınızdan beri vücudunuzda bir değişiklik hissediyor musunuz? Ne kadar gergin olduğunuzun farkına vardınız mı? Eğer bedeninize böylesine gerginlik yaşatı­yorsanız, zihninize de aynı gerginliği yaşatıyorsunuz.
Bu gevşemiş ve rahat halinizle, kendinize şöyle deyin: “Ken­dimi özgür bırakmak istiyorum. Bırakıyorum, özgürleşiyorum. Gerginliği bırakıyorum. Korkulan bırakıyorum. Kızgınlığı bırakıyorum. Suçluluk duygusunu bırakıyorum. Hüznü bırakıyorum. Eski sınırlılıklarımı bırakıyorum. Bırakıyorum ve dinginim, kendimle barışığım. Hayatla barışığım. Güvenliyim.”
Bu çalışmayı iki üç kez tekrar edin. Bırakmanın kolaylığını hissedin. Zor olduğu düşüncesinin geldiğini hissettiğiniz her an çalışmayı tekrar edin. Kendinizin bir parçası gibi alışılagelmiş bir davranış olması için biraz pratik gerekiyor. Kendinizi dingin hale getirdiğinizde olumlu ifadelerin duruma hakim olması kolaylaşır. Çünkü açık ve algılayıcı hale geliyorsunuz. Çabalamaya, strese, zorlamaya gerek kalmıyor. Sadece gevşeyin ve uygun düşünceleri düşünün. Evet, bu kadar kolay.


Fiziksel Rahatlama

Bazen fiziksel bir boşalmaya da gerek duyarız. Duygu ve de­neyimlerimiz vücudumuzda hapsolmuş olabilir. Söyleyemediğimiz duygu ve düşüncelerimiz boğazımızda düğümlenmiş kalmışsa, arabamızda camlar kapalıyken, avazımız çıktığı kadar bağırmak çok rahatlatıcı olabilir. Yastıkları yumruklamak, kızgınlığımızı boşaltmak için zararsız bir yöntemdir. Koşmak, tenis oynamak da öyle.


Bir süre önce, bir iki gün omuzumda bir ağrı hissettim. Aldırış etmemeye çalıştım ama ağrı geçmek bilmiyordu. Nihayet oturdum ve kendimi sorguladım. “Şimdi ne oluyor? Ne hissediyorum?”


“Yanma hissediyorum. Yanıyor… Yanıyor… Bu kızgınlık de­mek. Neye kızgınsın?”
Neye kızgın olduğumu bilmiyordum, kendime şöyle dedim: “Pekâlâ, bakalım bulmaya çalışalım.” İki büyük yastığı yatağın üzerine koydum ve tüm gücümle yumruklamaya başladım.


Tahminen on iki yumruklamadan sonra neden kızgın oldu­ğumu anladım. Çok net bir şekilde. Yastıkları daha da fazla yumruklamaya ve bağırmaya başladım. Duygularımı boşalttığımda bedenim rahatlamıştı. Kendimi çok daha iyi hissediyordum. Ertesi, gün omzumdaki ağrı geçmişti.


Geçmişin Sizi Engellemesine İzin Vermek


Bana gelen birçok insan, geçmişte olan bir şeyden dolayı bugünlerinden zevk alamadıklarını söylüyor. Çünkü geçmişte bir şey yaptıkları ya da yapmadıkları için, bugün dolu dolu yaşayamıyorlar Çünkü geçmişte olan bir şeye artık sahip değiller. Çünkü geçmişte acı çektikleri için, bugün sevmekten korkuyorlar. Çünkü bir şeyi denediklerinde hoş olmayan durumlarla karşılaştıkları için yeniden denemeye korkuyorlar.

Çünkü pişmanlık duydukları bir şey yaptıkları için, sonsuza dek kötü bir insan olduklarına karar veriyorlar. Çünkü bir zamanlar birileri kötülük yaptığı için, hayat­larının bugün istedikleri gibi olmamasının suçlusu o kişiler oluyor. Çünkü geçmişte birilerine, bir şeye kızmış oldukları için, kendile­rine haksızlık yapıldığı duygusunu koruyorlar. Çünkü kendilerine çok kötü davranıldığı bir deneyim yaşadıkları için, unutmuyor ve affetmiyorlar.


Lise mezuniyet balosuna beni kimse davet etmediği için, bugün hayattan zevk alamıyorum.
İlk iş görüşmem çok kötü geçtiği için, iş görüşmelerinden müthiş korkuyorum.
Artık evli olmadığım için, dolu dolu bir yaşam sürdüremem.
İlk ilişkim kötü bittiği için, artık sevgiye açık olamam. Biri benim güvenimi sarstığı için, insanlara artık güvenemem.


Bir kez bir şey çaldığım için, kendimi sürekli cezalandırmalıyım.
Çocukken çok fakir olduğumuz için, hayatta bir yere gelmem imkânsız.
Farkında olmaktan kaçındığımız şey, ne kadar kötü olursa olsun geçmişten kopamamanın SADECE BİZİ YARALADIĞIDIR. “Onların” aldırış ettiği yok. Genellikle “onlar” farkında bile değil. Bu anı dolu dolu yaşamayı reddetmekle sadece kendimize zarar veriyoruz.
Geçmiş yaşanmış ve bitmiş, değiştirilemez. Yaşayabildiğimiz tek an, bu an. Bu anda geçmişe ait bir anın öfkesini sürdürüyor­sak, bu anın gerçek deneyimini yaşayamıyoruz demektir.


Alıştırma: Rahatlama


Şimdi geçmişi kafamızdan silip atalım. Geçmişle duygusal bağlarımızı çözelim. Bırakın anılar anı olarak kalsın.
ilkokul üçüncü sınıfta ne giydiğinizi düşündüğünüzde, genel­likle duygusal bağ yoktur. Sadece bir anıdır.
Yaşamımızdaki tüm geçmiş olaylar için de böyle olabilir. Duygusal bağımlılıklarımızdan kurtulduğumuzda, tüm zihinsel gücümüzü, bu andan zevk almak ve harika bir gelecek yaratmak için kullanabiliriz.
Kurtulmak istediğiniz tüm duygusal bağımlılıklarınızın bir listesini yapın. Bunu yapmak için ne kadar isteklisiniz? Tepkile­rinize dikkat edin. Listedekilerden kurtulmak için ne yapmanız gerekiyor? Yapmak için ne kadar istek duyuyorsunuz? Ne kadar direnç gösteriyorsunuz?”

Affetmek

Bir sonraki adım. Affetmek. Kendimizi ve başkalarını affet­mek bizi geçmişe bağımlılıktan kurtarır. The Course in Miracles (Mucizeler Kursu) tekrar tekrar affetmenin hemen her şeyin yanıtı olduğunu vurgular. Takılıp kaldığımız zaman, genellikle biraz daha affetmenin gerekli olduğu sonucunu çıkarmalıyız. Bu an içinde hayatla uyumlu olarak özgürce akmıyorsak, genellikle geçmişte bir andan kopamadığımız içindir. Bu anı pişmanlık, üzüntü, acı, korku, suçluluk duygusu, suçlamak, kızgınlık, kırgın­lık, hatta intikam alma arzusu şeklinde olabilir. Bu duyguların her biri affedememekten ve geçmişe takılı kalıp, şimdiki ana gelmeyi reddetmekten kaynaklanır.
Ne tür bir iyileşme isteniyorsa istensin, tek çözüm daima SEVGİ’dir. Sevgiye giden yol da affetmekten geçiyor.
Bağışlamak tüm olumsuz duyguları yok ediyor. Affetmeyi başarmak için birçok yol var.

Alıştırma: Kırgınlıkları Yok Etmek

Kırgınlıklarımızı yok etmek için daima etkili olmuş eski bir Emmet Fox alıştırması var. Fox sessizce oturmanızı, gözlerinizi kapamanızı, zihninizi ve bedeninizi gevşetmenizi salık veriyor. Sonra da karartılmış bir tiyatroda, küçük bir sahnenin önünde oturduğunuzu zihninizde canlandırın. En çok kırgınlık duydu­ğunuz kişiyi sahneye koyun. Geçmişte, şu anda, yaşayan veya ölmüş bir kişi olabilir. Bu kişiyi net bir şekilde görebildiğiniz anda, onu istediği şeyleri gerçekleştirmiş, mutluluktan yüzü gülen biri olarak hayal edin.
Bu kişi size mutlulukla gülümsesin ve bu görüntüyü birkaç dakika sürdürün, sonra bırakın kaybolsun. Bu çalışmaya ben de bir şey eklemek istiyorum. O kişi sahneyi terk ettikten sonra, siz sahnede yerinizi alın. Kendinizi de iyi şeyler olmuş, istekleriniz gerçekleşmiş olarak hayal edin. Yüzünüze mutlu bir gülümseme yayılmış olsun. Evrende her şey bol miktarda var. Bu bolluktan hepimiz yararlanabiliriz.
Yukarıdaki alıştırma, çoğumuzun taşıdığı kırgınlıkların kara bulutlarını yok ediyor. Bazılarına bu alıştırmayı yapmak çok zor gelebilir. Her yaptığınızda farklı kişiler hayal edin. Ayda bir kez yapın ve kendinizi ne kadar hafiflemiş hissettiğinizi göreceksiniz.

Alıştırma: İntikam Almak

Ruhani yolda ilerleyen insanlar, affetmenin önemini bilirler
Bazılarımız için, tümüyle affedebilme noktasından önce bir basamağa daha gereksinme vardır. Bazen, içimizdeki küçük çocuk affetmeden önce intikam almaya gerek duyar. Bu tür kişiler için, şimdi yapacağımız alıştırma çok yararlıdır.
Gözlerinizi kapayın, sessiz ve sakince oturun. Affetmekte en çok zorlandığınız kişiyi düşünün. Ona, elinizden gelse yapmak is­teyeceğiniz şey nedir? Affınıza layık olabilmek için ne yapmasını beklerdiniz? Ayrıntılara girin. Onun ne kadar süre acı çekmesini istiyorsunuz? Ne kadar zaman cezalandırmak istiyorsunuz?
Yapmayı istediğiniz her şeyi yaptığınızda, geriye yapabile­ceğiniz hiçbir şey kalmadığını hissettiğinizde bırakın tümüyle duygularınızdan çıksın. Genellikle bu noktada müthiş bir rahat­lama duyacaksınız, affetmeyi düşünmek daha kolaylaşacaktır Bu alıştırmayı her gün yapmanızı önermem. Öteki alıştırmaların sonunda bir kez yapmak yeterli olabilir.

Alıştırma: Affetmek

Artık affetmeye hazırız. Mümkünse alıştırmayı bir eşle yapın Yalnızsanız yüksek sesle yapın.
Yine sessizce gözleriniz kapalı bir şekilde oturarak şöyle söyleyin:
“Affetmek istediğim kişi…… dır ve seni…………….. için affediyorum.”
Tekrar tekrar söyleyin. Bazı kişiler için affedeceğiniz birçok şey, bazıları için de bir iki şey olacaktır. Eğer eşiniz varsa, size, “Teşekkür ediyorum, artık seni özgür bırakıyorum,” desin.
Yalnızsanız, affettiğiniz kişinin size bunları söylediğini hayal edin. Çalışmayı en az 5-10 dakika sürdürün. Yüreğinizde sizi kıran duyguların kalıp kalmadığını araştırın. Varsa defedin gitsin.
Şimdi, arınabildiğiniz kadar arındıktan sonra, dikkatinizi ken­dinize yöneltin. Yüksek sesle şöyle deyin: “……………………………………………………………………………………… için kendimiaffediyorum.”

Beş dakika kadar da bu alıştırmayı yapın.
İçimizde köşede bucakta kalmış çöplükleri de temizlemek için haftada en az bir kez bu alıştırmaları yapmanız yararlıdır. Ba­zıları sizin için çok kolay olacaktır. Bazıları biraz uğraştıracaktır. Ama bir gün bu tür olumsuz duyguların birdenbire yok olduklarını göreceksiniz.

Alıştırma: İmgeleme


Size iyi bir alıştırma daha. İmkânınız varsa, size bunu birisi okusun. Veya bir kasete kaydederek dinleyin.
Kendinizi beş ya da altı yaşında küçük bir çocuk olarak im­geleyin. Küçük çocuğun gözlerinin derinliğine bakın. Gözlerdeki özlemi görün. Bu çocuk sizden tek bir şey istiyor. Sevgi. Kolları­nızı açıp çocuğu kucaklayın. Sevgiyle, şefkatle sanlın. Onu ne kadar sevdiğinizi, ne kadar değer verdiğinizi söyleyin. Çocuğun her şeyine hayranlık duyun ve öğrenirken hata yapmanın doğal olduğunu söyleyin. Ne olursa olsun, hep onun yanında olacağı­nıza söz verin. Şimdi de bu çocuğu küçültün, küçültün. Kalbinize sığacak ölçüye gelene kadar. Çocuğu kalbinize yerleştirin. Öyle ki, eğilip ona her bakışınızda, küçük yüzünün size çevrilmiş oldu­ğunu görebilesiniz ve ona istediği kadar sevgi verebilesiniz.
Şimdi annenizi dört beş yaşlarında küçük bir kız olarak imgeleyin, korku dolu, sevgiye ihtiyaç duyan ama nereden bu­lacağını bilemeyen küçük bir kız. Kollarınızı açarak ona sarılın.
Onu ne kadar sevdiğinizi ve önem verdiğinizi söyleyin. Ona ne olursa olsun, size güvenebileceğine söz verin. Küçük kız kendini güvende hissedip rahatladığında, onu da küçülterek kalbinize sığacak boya getirin ve yüreğinizde kendi küçük Çocukluğunuzun yanına koyun.. Onlar da birbirlerine sevgi dolu yaklaşsınlar. Şimdi babanızı üç dört yaşında küçük bir oğlan çocuğu olarak imgeleyin.


Korku dolu, ağlayan ve sevgiye ihtiyaç duyan bir çocuk.
Kime sığınacağını bilmeden gözlerinden yaşlar süzülen küçük yüzü görün. Artık korku dolu küçük çocukları rahatlatmada ustalaştınız.


Kollarınızı açarak bu titreyen küçük bedene sarılın. Onu rahatlatın. Kulağına yumuşak sesle bir ninni mırıldanın. Onu ne kadar sevdiğinizi hissetsin. Hep yanında olacağınıza güvensin.
Göz yaşları kuruduğunda, küçük bedenindeki sevgiyi ve rahatlamayı hissedin. Onu da kalbinize sığacak kadar küçük hale getirin.
Kalbinizdeki üç küçük çocuk birbirlerini çok sevsin/er. Siz de üçünü birden sevin.

Yüreğinizde o kadar çok sevgi var ki, tüm gezegeni iyileştirmeye yeter. Ama şimdilik bu sevgiyi kendi iyileşmeniz için kullanalım. Kalp merkezinizde sıcaklığın, yumuşaklığın, şefkatin arttığını hissedin. Bırakın bu duygu, kendiniz hakkındaki düşünce ve sözlerinizi değiştirmeye başlasın.

Hayatın sonsuzluğunda, bulunduğum noktada her şey mü­kemmel, bütün ve tam.
Değişim, hayatımın doğal bir yasası. Değişime hoş geldin di­yorum. Değişime hazırım.
Düşüncelerimi değiştirmeyi seçiyorum.
Kullandığım sözcükleri değiştirmeyi seçiyorum.
Eskiden yeniye kolaylıkla ve sevinçle geçiyorum.
Affetmek benim için düşündüğümden daha kolay.
Affetmek beni özgürleştiriyor ve hafifletiyor.
Kendimi gittikçe daha çok sevmeyi öğreniyorum.
Kırgınlıklarım azaldıkça, ifade ettiğim sevgi çoğalıyor
Düşüncelerimi değiştirmekle kendimi iyi hissediyorum.
Bugünümü, yaşamaktan haz duyduğum bir deneyime dö­nüştürmeyi öğreniyorum ve böyle olmasını seçiyorum.


Dünyamda her şey iyi ve güzel.

Louise Hay

Bireysel Danışmanlık

Kontrol Sende Kitabım için lütfen aşağıdaki linki tıklayınız

Bilinçli Yaratma Sanatı Kitabım İçin lütfen aşağıdaki linke tıklayınız

Similar Posts