Bir İşe Yaramak
Her birimiz, kendi değerler hiyerarşimize sahibiz ancak hepimiz ortak bir değeri paylaşıyoruz. Bir ise yaramak bizim doğamızda var. Eğer bir işe yarıyorsanız, kendinizi daha mutlu hissetmeye meyilli olursunuz; bir işe yaramıyorsanız, mutsuz olursunuz. Bir iş için iyi derecede ödüllendirilseniz bile -yüksek maaş alsanız, itibar sahibi olsanız ve başka faydalar sağlasanız dahi- başkaları için sürekli ve gerçekten değerli bir fayda sağlamanın tatminini yasamıyorsanız, aldığınız ödüller o kadar da anlamlı ve tatmin edici olmaz.
Mükemmel bir şekilde tasarlanmadığınız ve yapmak için heyecan duymadığınız işleri başkalarına devrettiğinizde ve tüm çabanızı sizin için en anlamlı ve en önemli olan işi yapmaya yoğunlaştırdığınızda, en önemli enerji kaynağınızı, başkalarına fayda sağlamak için kullanmış olursunuz.
Mesela ben araştırma yapıyorum, yazıyorum, seyahat ediyorum ve eğitim veriyorum. Bazen verdiğim eğitim sadece tek bir kişiye yönelik oluyor, ben buna “danışmanlık” diyorum. Bazen de verdiğim eğitim, belki de televizyon yayınında, milyonlarca insana yönelik oluyor. Açıkçası televizyon yayınları tek bir kişiye belli bir zaman diliminde eğitim vermekten daha verimlidir. Ancak bire bir eğitimde sağladığım anlamlı bir tatmin olduğundan, bundan vazgeçmemeyi tercih ediyorum. Bu tür eğitimde, anında geribildirim alabiliyorum, bu da hem bilgi birikimimi ve becerimi artırıyor hem de bana daha geniş bir topluluğa ulaşmak ve fayda sağlamakta kullanabileceğim bir vaka incelemesi sağlıyor.
Danışmanlıklarım, birim başına televizyondaki yayınım kadar verimli olmasa da, daha çok sayıda insana ilham vermek ve fayda sağlamak için kullanabileceğim taze bilgiyi bana sağladığı için anlamlı. Önceliklendirilmiş gündeminizi belirlerseniz, en verimli, en kazançlı ve en anlamlı işinizi önceliklerinize dâhil edersiniz, çünkü bu tür işler önemlidir ve ilham vericidir.
Değerler Prensibi Kitabından
John DEMARTİNİ
