Çekim Yasasının Sırrı – İstemek Yeterli mi?

İstemek mi?
İstediğine sahip olmayı seçmek mi?
Gerçekten
çekim yasasına inanan kişiler için başaramayacakları bir şey olmadığını
biliyorum.  Ancak yasanın işlemesindeki
en önemli adımlardan birisi olan ne istediğini bilmek ve istediğine sahip
olmayı hissetmek yani istediğine henüz sahip değilken istediğine sahip olan
kişi olabilmek gerçekten istediklerimizi elde etmekte en önemli adımlardandır.
Bir önceki
yazımda ne istediğimizi nasıl bileceğimiz konusunda kolay uygulamayı anlattım.
Ne yazık ki birçok insan ne istediğini bilmemenin kısır döngüsü içerisinde
sıkışıp kalmış durumda.
Bugünkü
yazımda ise istediğine henüz sahip değilken istediğine sahip olan kişi
olabilmek yolundaki engellerden bahsetmek istiyorum.

Henüz sahip
değilken istediğine sahip olan kişi olabilmek ne demek önce onu açıklamak
istiyorum. Çekim yasasını kullanarak bir vizyon geliştirdiniz. İsteklerinizi
yazdınız sıraladınız ve istediğiniz elde etmek için çalışmalara başladınız.
Bu durum
istediklerinizi elde etmek için yeterlimi eğer siz istedikleriniz elde edecek
kişi olmayı beceremiyorsanız büyük ihtimalle o istediğiniz şeye sahip
olamayacaksınız.
Bu konu ile
ilgili olarak kendi yaşantımdan örnek vermek istiyorum. Daha öncede yazmıştım, Çekim yasası ile ilgilenmem yaklaşık 4 sene
öncesine dayanıyor. Çekim yasası maceram “The Secret” kitabını okumamla
başladı. Hedefim aslında birçok insanla benzer durumdaydı. Maddi anlamda
kendimi daha iyi duruma getirmekti.  Bu konu ile ilgili çalışmalara
başladım ama hep bir yerlerde bir şeyler eksik kalıyordu. İstediklerimin bir
kısmını elde ettiğimin farkındaydım ama bir kısmında ise hala bir eksiklik
vardı.

Bu süreçte
birçok kitap okudum. Her okuduğum kitapta karşıma yeni şeyler çıktı. Aslında
bir şeyi anlamıştım eğer istediklerimi elde etmek istiyorsam bilinçaltımı
temizlemem gerekiyordu. Bu düşünce ile çalışmalara başladığımda karşıma ilk
olarak EFT – Duygusal Özgürleştirme Tekniği çıktı. Bu teknik üzerine yazılar
okudum uygulamalara başladım ve tespit edebildim olumsuz bilinçaltı kayıtlarımı
temizlediğimi düşündüm. Devamında bu işi nasıl geliştirebilirim diye araştırma
yaparken Reiki sistemini keşfettim ve 1 ve 2’nci derece Reiki uyulmaması aldım
ve Reiki enerjisi ile temizlenmeye başladım.  Yaşadığım her yılda aklıma
gelen tüm olumsuz kayıtlar için Reiki enerjisi göndererek temizlenme yaptım.
Kendimde bir
değişiklik olduğunun farkındaydım ama hala yaratım noktalarında bir şeyler
eksik kalıyordu. Benim temizlenmiş olduğumu düşündüğüm birçok konu ile yeniden
karşılaşıyordum.  Bu dönemde İçsel Temizlik denen bir yöntemle ilgili bir
yöntemle tanıştım. Bir arkadaşın tavsiyesi ile bu yöntemi öğrenmeye karar
verdim ve bu yöntemi anlatan Nil Avunduk hanımın videolarını aldım. Yöntemi
incelediğimde ve uygulama çalışması yapmaya başladığımda benim daha önce EFT ve
Reiki ile yapmış olduğum çalışmaların yüzeysel kaldığının farkına vardım.
Burada bir
parantez açarak bir açıklama yapmak istiyorum, EFT de Reiki’de konularında
kendilerini ispat etmiş bir çok kullanıcı tarafından yaygın olarak kullanılan
kişisel gelişim sistemleridir. Bu anlamda ben yapmış olduğum çalışmaların
yüzeysel olduğunu yazarken yapmış olduğum uygulamalarda benim yeterince istekli
ya da yoğunlaştırılmış çalışmamamın bir etkisinin de olabileceği bugün daha
rahat bir şekilde görüyorum. Hatta şu anda bu durumun kendime koyduğum
hedeflerden birisi olan kişisel gelişim uzmanı olma yolunda yaşamam gereken bir
deneyim olduğunun da farkındayım.
Bilinçaltı
temizliği İçsel temizlik yöntemi korkularımızın sevgi enerjisine dönüşümünü
sağlayan bir çalışma sistemi bu konu ile ilgili olarak sitemde Bilinçaltı Kayıtlarını Değiştirme- İçsel Temizlik 
başlığı altında anlatım mevcut.
Ve ben korku
çalışmalarına başladım. Yapmış
olduğum korku çalışmaları sonrasında birçok korkumu temizlemeye başlarken
hayatımda da değişiklikler başlamıştı. Farkındalığım artmıştır. Olayları artık
farklı şekilde yorumluyordum.  Ve o günlerde yapmış olduğum ve üç ay önce
sitemde yayınlamış olduğum bir tespiti aşağıya eklemek istiyorum.


************************************************


 Daha fazla yaratım aracı ve bilgi için kitaplarımı satın alarak hayatınıza  katkıda bulunmak ister misiniz?

Kontrol Sende – Çekim Yasası ve Bilinçaltı Dönüşüm Rehberi Kitabı – 2019 – 2 nci Baskı


 KONTROL SENDE
İzin Ver GELSİN, İzin Ver OLSUN
Çekim yasası ve Bilinçaltı Kayıt Dönüşüm Rehberi

Düzenlemiş İkinci Baskı

************************************************

Bilinçli Yaratma Sanatı Kitabı

Daha İyi Bir yaşam için

BİLİNÇLİ YARATMA SANATI


******************************

Kitapları Temin İçin : cekimyasasi@hotmail.com

Tel/Whatsapp : 0 553 06 00 464

www.halissahiner.com

***********************************************
“Tekniği
uygulamaya başladığımda gördüm ki, çocukluğumda yaşamış olduğum olaylar (
başkasının yardımları ile geçinme, yoksulluk, annemin anlattığı kıtlık
hikâyeleri )  bilinçaltımda yer ettiği için dilim lüks yaşam isterken,
 kalbim “sen o dünyaya ait değilsin” diyordu. Yani benim çocukluğumda ben
başkalarının atmış olduğu malzemelerle zorluklarla büyüdüğüm için bugün lüks
yaşam dünyasında yaşamayı hak ettiğimi kalbime inandıramıyordum. O dünyaya ait
olamıyordum. Çünkü ben başkalarının istemediği attığı malzemelerle büyümüştüm.
Ben bunlara layıktım. Zenginlik benim için ulaşılmazdı. Ve ben milletin
artıkları büyüdüğüm için lüks yaşam dünyasında kendime yer bulamıyordum. Ben o
dünyaya yabancıydım. Hak etmediğimi düşündüğüm bir dünyayı kendime çekmem
mümkün değildi tabii ki. “
O gün o
olaylara bakış açımla bugünkü bakış açımın nasıl değiştiğini anlatmak
istiyordum. Yaptığım çalışmalarla aslında ben bir şeyler istediğimin
farkındaydım ama o istediğim şeye sahip olan kişi olamıyordum ki istediklerime
sahip olayım. Yani çekim yasasının ilk adımını çalıştırmıştım, isteklerimi
tespit etmiştim sıra yaratım aşamasına geldiğinde bir şeyler frene basıyor ve
hiçbir gelişme olmuyordu. Her gün istediklerimle ilgili olumlama çalışması
yapıyorum ama yukarıda tespit ettiğim nedenlerden dolayı bir ilerleme
kaydedemiyordum. İstediğimi seçim aşamasına geçemiyordum.
Bu durumun
evrenin yasalarından olan benzerlik yasalarından olan Benzerlik yasasından
kaynaklandığını o gün bilmiyordum ve bir girdabın içerisine takılmıştım. 
Ve çıkış yolu bulamıyordum. Açıklaması “Hayattan alabileceklerin, bilincinin
hak ettiğini düşündüğü ve inandığı kadardır.
” Olan benzerlik yasasının
farkında değildim. Bilincimi değiştirmezsem, şu anda olduğum kişi olmaya devam
etmek konusunda direttiğim sürece istediklerime sahip olmam mümkün
değildir. 
Yapmam
gereken gerçeklik algımı değiştirmek. Herkesin bir gerçeklik algısı vardır ve
hayatını bu gerçeklik algısına göre yaşamaya devam ederler. Aslında herkes
hayatını bu gerçeklik algısı çerçevesinde bir kutuda yaşar. Sahip olduğunuz her
şey zaten kutunuzun içindedir sahip olmadığınız şeyler ise kutunuzun
dışındadır. Gerçeklik algınız sizi kutunuzda tutar. Eğer gerçeklik algınızı
değiştiremezseniz kutunun dışına çıkıp o çok istediğiniz şeyleri elde
edemezsiniz. Egonuz kutunuzun dışını size güvensiz olarak gösterdiği için
kutunuzun dışına çıkmanız güçlü güvensizlik duygusu ile başa çıkmanızla
mümkündür.
Güçlü güvensizlik
duygusu ile başa çıkabilecek gücüde isteme durumundan seçme durumuna geçmekle
başarabilirsiniz. İstemek, o kutunun içinde oluşturduğunuz
şeydir, Seçmek, ise
cesaret isteyen ve kutunun dışına çıkmak için atmanız gereken adımdır, çünkü bu
adım sizin rahatlık alanının dışındadır. Bunun için sizi kutunun dışına
çıkaracak kuvvetli bir arzuyu ihtiyaç vardır ki o adımı atacak cesareti ortaya
koyabilesiniz.
Dünya ne
istediğini bilmeyen kişilerle doludur. Gerçekten kim olduklarını
bilmediklerinden, kendilerine sahip olmak içinde izin de vermiyorlar. Ve yine
ne istediklerini bilmedikleri içinde seçim yapamıyorlar.
Seçim yapmak
nedir?
Bir şeyi
istemekle, sahip olmak arasındaki fark onu seçmekten kaynaklanmaktadır.
İstediklerine sahip olan kişiyi seçmek için, istediklerine sahip olmayan
kişiden vazgeçmek gerekir.
Seçim yapmak
bir işi yapmak için kendinizi taahhüt altına almaktır. Kişi taahhüt edene kadar
ortada hala bir tereddüt durumu vardır, hala geri dönebilme şansı vardır.
Yapılan bütün girişimleri ve yaratımı göz önüne alırsak, ortada sayısız fikir
ve olası bütün planları yok eden tek gerçek vardır, oda kişinin kendini tamamen
bir fikre taahhüt etiği andır ki o andan sonra artık her şey ilahi gücün
yardımı ile onun önünde kolayca oluşmaya başlayacaktır.
Taahhüt
etmeyi kısaca şu şekilde açıklayabilirim. Birçok insanın tatil planları vardır.
Yaz başlangıcında bir çok insan hep sıcak havalarda nerelere gideceğini hayal
eder anlatır. Ancak yaz bitiminde tatile gidenlere baktığınızda tatil planını
anlatanlar içinde sadece belli bir kısmının bu isteklerini gerçekleştirdiğini
görürsünüz. Bu kişiler tatil planı yaptıktan sonra gerekli rezervasyonları
yapanlar, ödeme için kendilerini taahüt altına sokanlardır. Artık olay
istemekten seçmeye geçmiştir. Birileri hala tatil yapmayı istemeye devam
ederken onlar tatil yapmayı seçmişlerdir. Tatil yapmak için gerekli adımları
atmışlardır. Maddi anlamda belli bir yükümlülük altına girmişler, izin
planlamalarını yapmışlardır.  Kendi rahatlık alanları dışına çıkmışlardır.
Tatil için bir bedel ödemeyi taahüt etmişlerdir. Beklide tatilde harcayacakları
para onların bütçelerini zor durumda bırakacak bir miktarda olabilme ihtimaline
rağmen elde edecekleri haz için bu bedeli ödemeye razı olmayı seçmişlerdir.
Bunun için gerekirse bütçelerinde kısıtlamaya giderek rahatlık alanlarının
dışına çıkma durumunda kalabilmeyi kabul etmişlerdir.
Yaşamda
birçok insan sürekli bir şeyler istediğini söyler. Beklide sizde onlardan
birisiniz. Size o zaman şunu sormak istiyorum, istediğiniz şeyle ilgili istemek
eyleminin dışında bir şeyler yaptınız mı? Onu elde etmek için kendinizi bir
taahüt altına sokup bir adım attınız mı? Eğer bunu yapmamışsanız sizde isteyip
durmanın tuzağına düşmüşsünüz demektir. Otomatik olarak istediğini elde
edemeyecek kişi durumuna düşmüşsünüz demektir. Seçmek istediğinizi elde etmeniz
için güçlü bir arzu duymakla olur. Eğer istediğinizi elde etmek için yeterince
nedeniniz yoksa sizde istediğiniz elde edemeyenlerin düştüğü kısır döngüde
kalırsınız.
Sizde bu
kısır döngüden kurtulmak istiyorsanız, kendiniz kutunuzun dışına adım atmayı
deneyin. Eğer istediğiniz şeye sahip olmak konusunda ciddiyseniz, elinize kağıt
ve kalem alın ve sizi kutunuzun dışına çıkartacak adımı atmanıza yardımcı
olacak en az yirmi tane neden bulun. İstediğinizi düşündüğünüz şeyi neden
istediğinizi belirtecek yirmi neden? Eğer bu yirmi nedeni bulamıyorsanız seçim
yapma aşamasına geçme şansınız oldukça zayıf. Sizi teşvik edecek sizi
ateşleyecek nedenlere ihtiyacınız var, istediklerinizi elde ettiğinizde hangi
duygular içinde olacaksınız, hangi duyguları hissedeceksiniz, bunları
tanımlayabilmeniz gerekir ki sizi kutunuzun dışına çıkaracak adımları
atabilesiniz.
Burada şu
konuyu da açıklamak istiyorum, geçenlerde bir yazı okumuştum, çekim yasası
hasta ediyor diye, aslında oldukça enteresan bir yazıydı, işin özünü anlamadan
çekim yasasını uygulayan kişilerle yine aynı şekilde işin özünü anlamdan bu
konuda suçlama yapan bir yazıydı. Yazı da The Secret kitabını okuyan birçok
insanın sadece düşünerek istediklerini elde etmek konusunda hiç bir şey
yapmadan beklediklerini ve bu konuda insanların psikolojilerinin bozulduklarını
ve hasta olduklarını anlatan bir yazıydı.  Olaya yanlı bakış açısıyla
bakılmış, bir o kadarda çarpık bir düşünceydi.  Trafik kazasında birçok
insan ölüyor o zaman araç kullanmak tehlikelidir, yasaklamak lazım gibi bir
düşünce. Trafikte malumunuz kural ve kaide var siz bu kural ve kaideye uygun
davranmazsanız sonuçta elbette ki kazaya sebep olacaksınız. Eğer siz trafikte
kaza oluyor diye araç kullanımı yasaklarsanız bu ne derece akıllı olur. Her
şeyin kuralı var. Siz o kuralları uyguladığınızda güvenli bir hayat sürme
şansına sahipsiniz. 
İstemek ve
sonra da seçmek sana kapılar acar ya da o kapılara götürecek yollar gösterir
sana bu yasa da amaç da budur zaten, sonrasinda sana düşen senin gözünü açıp ve
o kapı açıldığında üzerine düşeni elinden geleni yapmandır
.
Burada  Goethe’ söylemiş
olduğu şu sözleri yazmadan geçmek istemiyorum.
“Neyi
yapabilirsen ya da yapabileceğini hayal edersen yapmaya başla. 
Cesaretin
içinde zekâ, güç ve sihir vardır.”
Çekim
yasasının da bazı  kuralları  var, isterken bu kurallara uygun
davranırsanız istediğinizi elde etme imkanına sahip olurken bu kurallara uygun
davranmazsanız istediğini elde edememenin tuzağına düşersiniz. Burada önemli
olan isteklerimizi ve hedeflerimizi iyi belirlemek. Üzerinize uygun beden
elbiseyi istemek. Eğer sizin bedeniniz 36 beden ise 46 beden yada 30
beden  elbiseye almaya kalkarsanız, tabiî ki bu elbise sizin üstünüzde
düzgün durmayacaktır.  Ancak o ölçüye sahip bir bedene sahip olduğunuzda o
elbise sizin üstünüzde düzgün duracaktır. Ama 38 beden elbiseyi üstünüzde
taşımakta çokta zorluk çekmezsiniz. Bunun için benim öncelikli tavsiyem
çalışmalara başlarken hedeflerinizi çok uç isteklerden oluşturmayın. Şu anki
mevcut durumunuzdan birkaç beden yukarıda belirleyin. Bu istediğinizi elde
etmenizde size kolaylık sağlayacaktır. İstediğinizi elde ettiğinizde yeni
hedefinizi yol almada size cesaret sağlayacaktır. Ekmeği bütün olarak
yiyemezsiniz, yeseniz de hazmedemezsiniz. Ekmeği yemenin en kolay yolu onu
dilimlere ayırmak veya küçük lokmalar halinde yemek.
Benim size
tavsiyem çok uç hedefler belirleyip, istemenin kısır döngüsü içerisinde sıkışıp
çekim yasasını suçlamak yerinde kendinizi bir yada birkaç adım öteye taşıyacak
hedefler seçerek, hedefinize adım adım ilerlemek size istedikleriniz elde
edecek,  kutunuzun dışına çıkmanıza nende olacak moral ve motivasyon
gücünü sağlayacaktır. İstemekten seçmeye geçmenize kolaylık sağlayacaktır.
Haydi sizde
istemekten seçmeye adım atma cesaretini gösterin. İstediğinizi düşündüğünüz şey
için sizi harekete geçirecek  en az yirmi tane neden bulup listeleyin ve
karşınıza çıkacak fırsatları görmeye çalışın.
Sevgiyle
kalın.
Halis Şahiner.

************************************************


KONTROL SENDE kitabımı satın alarak hayatınıza  katkıda bulunmak ister misiniz?

KENDİ KENDİNİZİN YAŞAM KOÇU OLUN


***********************************************

Similar Posts

11 Comments

  1. yazdiklariniz sacma insan isttediklerini yapabilmesi icin harekete gecmesi gerekiyorsa ve sizde o yoksa mesela dükkan acacaksin iste ve harekete gec neylen harekete gececeksin para yok para olsa dükkanada gerek yok harekete gecmek icin lazim olan her ne ise insandaq olmayandir olsa zaten istenilen her neyse gerceklesir

  2. hayata hep olumsuz yönde bakarsanız hocamın dediği gibi negatif denizlerde boğulursunuz… siz şimdilik deniz olmasa da pozitif bir göl düşleyin nasıl olsa göller denizlere ulaşıyor;)

  3. yazının seyri çok güzel hocam yüreğinize sağlık… blogda biraz da güncelleme yaparsak çok mutlu olrum derin saygılar…

  4. Merhabalar yazı çok güzel çok beyendim bizimle paylaştığınız için teşekkürler kesinlikle çekim yasasına inanıyorum Mevlananın dediği gibi insan düşüncesinden oluşur gerisi et ve kemik Tabi İnançta çok önemli Dua etmek te gerekir gerisi gelir zaten buarada ne olur bildiğiniz güzel şeyleri paylaşın

  5. Siz yazıyı anladığım kadarıyla tam anlayarak okumamışsınız ve şimdiden kendinizi görünmeyen bir zincirle tutsak etmişsiniz. Kendinize büyük beden bir kıyafet seçerek zaten olmaz. İstediğiniz şey bedeninize uygun olması gerekiyor. Ekmeği bütün haliyle yutmayı hayal etmişsiniz.

  6. Bende sevgi yoluyla seçimler yapmayı tercih ediyorum. Halis Beyin söylediklerine katılıyorum ve bende aynı yoldan yürümeye başladım. İç dünyamı aydınlatmak için büyük fenerlere ihtiyaç yok. İstemek başarmanın yarısıdır ama yarımdır o yüzden adım atmak gerekir. Kıtlıkta, cesaret ve azimle bu vatanı yine kurtaran kimlerdi?

  7. ''negatiflik, pozitiflik, bilinçaltı'' Bunlardan daha önemlisi var PSİKOLOJİ.

    Eğer hitap ettiğiniz insanların psikolojisi yerinde değilse bu bahsettikleriniz onlara palavra gibi gelecektir. Psikoloji hakkında bilgi vermek için ise, doğuştan yetenekli olmalısınız. Hisler ve duygular bilim ve kitaplar ile öğrenilemez.

  8. istemek çoğu zaman yeterli olmuyor tatminde etmiyor zaten benim harekete geçmemi engelleyen aslında çevremdeki insanların üzerimdeki etkisi her insanda 2 kişi vardır buna katılıyorum ama sen doğru kşiye seçsende seni sürekli durduracak ve ilerlemeni engellicek insanlardan kurtulman zor ilk önce çevrendeki insanları değiştir ve seç sonrası daha kolay olur.

  9. İstemek onu enerjinizle beslemezseniz yeterli olmayabilir.

    Ateşi sıcak tutmak için odun atmak gerekir.
    Aynı zamanda ateşi söndürecek şeyleride ateşten uzak tutman gerekir.
    Yada ateşi hiçbirşeyin söndüremeyeceği kadar kuvvetli yakmak.

  10. çekim yasısına dua dersek doğru yapmış oluruz.Aksi taktirde kendi egomuzu şişirmekten başka birşeye yaramaz..!Buda bizim için olumlu sonuçlanmaz.Mesele sadece dünya olmamalı ölüm yokmuş gibi yaşak ahmaklıktır.

Comments are closed.