Yakınlığın Beş Elementi – Dr.Dain Heer

Herkese Merhaba, Ben Dr.Dain Heer.

Burada benimle olduğunuz için çok teşekkürler.

Geçenlerde bana soruldu, “Yakınlık nedir?” diye. Benim bakış açıma göre, yanınızdaki kişiyle ilgili hiçbir yargınızın olmadığı yerdir. Tam bir özen gösterirsiniz. Tam bir nezaket içinde, bunun da anlamı onların evrenlerinin, onların dünyalarının içine bakmaya istekli olmak ve neye ihtiyaçları olduğunu görmek ve yapabiliyorsanız onu vermeye istekli olmaktır. Eğer sağlayamıyorsanız, kendinize dürüst olarak bunun da farkında olmak. Ve bir şekilde orda olmaya istekli olmak. Onların yapabilecekleri seçimlerin olasılıklarını gören fakat onları seçmeleri için zorlamamak. Ve yine de yargılamadan orda olmak.

Böylece belki beş temel unsura bakabilirsiniz. Onurlandırmak, Güven duymak, İzin vermek, İncinebilirlik ve Şükran duymak.

Hadi, onurlandırmakla başlayalım.

Onurlandırmak nedir/ Ne anlama gelir?

Birisine saygıyla davranmak anlamına gelir. Peki partnerinize saygıyla davranmak neye benzer? Onların neye gereksinimi olduklarının farkında olursunuz, bunu onlara sağlasanız da sağlayamasanız da. Çok ilginçtir ki bu beş unsur 95 yaşındaki yaşlı bir kadından kaynağını aldı. Bu kadın kocası alzaymır olup ölmeden önce , elli yıl mutlu bir şekilde evliydi. Ve bu kadın Viktorya döneminde yaşamış bir büyükanne tarafından büyütülmüşdü.

Benim en iyi arkadaşım (Gary), ona şu soruyu sordu: “Mary senin kocan Bill uzun yıllar bir seyyar satıcı olarak ordan oraya seyahat etti, dolayısıyla seni aldatmış olabilir mi acaba?”. Kadın ona yüzünde çok tuhaf bir ifadeyle baktı ve dedi ki, “Bilmiyorum! Eğer kendini onurlandırmak için bunu yapmaya ihtiyaç duyduysa bile, bununla ilgili gelip de konuşarak bana karşı asla onursuzca davranmazdı!”. Ve biz ikimizde çok şaşırdık. Bu benim onurlandırmaya verdiğim anlamı tamamıyla değiştirdi.

Kadın Gary’e dedi ki, o sıralar Gary 60’larındaydı, “Siz genç insanlar (harika değil mi bunu 60 yaşındaki birine söylüyor) kirli iç çamaşırlarınızı alıp parnerinizin suratına kapatırsınız ve yine de onların sizi sevmesini istersiniz. Sizler çıldırmışsınız.”. Düşündüm ki wow! Çok ilginç bu kadın gerçekten bu alanda bir şeyler biliyor. Ona baktım ve anladım ki, benim onurlandırmaktan ve yakınlık dediğim şeyden çok farklıydı.

Benim yakınlık dediğim şey, kollarınızı ve bacaklarınızı partneriniz için kesip atmaktır. Peki Ya bu değilse? Peyi ya, onları ve kendinizi onurlandırmak ve özen göstermek öyle bir dereceye kadar gelse, ayrım yaratmaya gerek olmasa… Onurlandırmak, saygıyla davranmaktır. Bu kadın bütün dünyada metafizik çalışmalara gitmişti, Bill ise Katolik biriydi ve bir kere yaşar ve sonra ölürsün inancına sahipti. Mary geçmiş yaşamların varlığına inanıyordu ve bunula ilgili diğer şeylere. Bunlar hiç aynı masada tartışılabilecek şeyler mi? Üçüncü tartışmadan sonra birbirlerine bakıp “tamam bu masada konuşulacak konu bu değil” derlerdi. Fakat yine de onlar dünyanın işleyişiyle ilgili bu iki temel bakış açısına sahip olmaya devam ederlerdi.

Onlar birbirlerini onurlandırdılar ve saygı duydular “bu bizim üzerinde tartışabileceğimiz bir konu değil” diyerek. Wow! Demek istediğim birçok insan bunu ilişkilerinde bir yol ayrımı olarak kabul ederdi, fakat bu ikisi için sadece farklı bakış açılarının olduğu bir konuydu. Tamam dediler, ben kendimi farklı bakış açımdan dolayı onurlandırıyorum. Ben onları onurlandırıyorum, onlarla ilgili özen göstereceğim çok şey olduğunu fark ederek. Benim bakış açıma doğru sihirli bir şekilde değişmeleri için onları mecbur bırakmıyorum. Böyle kapsayıcı olsak olasılıklar nasıl olurdu?..

Güven, Güven nedir?

Önünüzde duran insanın, önünüzde duran insan olduğunu kabul etmektir. Bir çok insan kör inançlılıktan işlev yapar. Bununla ilgili size bir örnek veriyim: Bir alkolikle birliktesiniz diyelim. Düşünürsünüz ki, ohh! Onlar beni çok severler bir kere onları ne kadar sevdiğimi görseler ve bir alkolik olmayı bırakırlar böylece… Hayır bu kör inançlılıktır, vurgu kör olmasındadır! Güven, Ne bildiğinizi biliyor olduğunuza güvenmek. Partnerinizin ne biliyor olduğunu bilmeye güvenmektir. Kendileri için doğru olanı seçeceklerine olan güvenmektir. Kendiniz için işlevsel olanı seçebileceğinize güvenmektir.

Seçimle ilgili bu şeyleri söylüyorum çünkü, ya seçim yapmak başkasına karşı olmak zorunda olmasaydı? Ya onları soru sorarak seçiminize dahil edebilseydiniz? Bu ödüllendirici olur muydu? Sizin için ödüllendirici olan başkası için de ödüllendirici olur. Lütfen not edin, seçim yapmak herkesi dışarı atmak ve sonra, onlardan kendinizi ayırmak demek değildir. Anlamı, kendinizi ve başka herkesi dengeli bir şekilde dahil etme, çünkü bütün yaptığınız seçimler sizi ve diğerlerini etkiler.

İncinebilirlik

İncinebilirlik, sadece olduğun gibi orda olmaktır. Tamamıyla Açık bir şekilde. Hiçbir şey saklamak zorunda olmadan, hiç bir utanma olmadan, hiç bir yargı olmadan, bunlara sahip olduğunuzla ilgili bir yargı olmadan. Partnerine tamamiyle açık bir şekilde orda olma izni vererek ve hiç bir yargı olmadan. Tam bir incinebilirlikle bir ilişki içinde olmayı hayal edebiliyor musunuz? Diyelim ki kötü bir gün geçiriyorsunuz, diyebilirsiniz ki, “Canım şu an sana sarılmamı istediğini biliyorum fakat ben kötü bir gün geçiriyorum, üzgünüm”. Ve o da yeterince incinebilir olabilir ve şöyle diyebilir: “canım kesinlikle anlıyorum, lütfen eğer sana sarılmamı istersen bana bunu bildir”.

Bu bir şeyleri değiştirir miydi? Bu aynı zamanda onurlandırmaktır ama ayrıca incinebilirlikdir de. Eğer böyle bir ilişkiniz olsaydı? Biliyor musunuz, buna sahip olan insanlar tanıyorum. Onların var olduğunu biliyorum. Bu araçları size sunuyorum, sizi hatalı yapmak için değil, bunların diğer olasılıklar olduğunu bilin diye. Belki de bunlar belki de kendi ilişkinize davet etmek istediğiniz yönler ve olasılıklar olabilir. Böylece sahip olmayı istediğiniz şekilde yaratabilesiniz. İncinebilirlikle ilgili diğer bir yön, incinebilirlik açık yara gibi olmaktır.

Çünkü incinebilirlik hiç bir bariyer olmamasıdır. Hiçbir şeyden kendinizi korumaya çalışmazsınız. Fakat bu korumasızlığın içinde farkındalık adı verilen esas potansiyeli barındırırsınız. Etrafınızda olup biten her şeyin farkındasınızdır. Bu realitede, bu realite derken şunu kastediyorum: temel anlamda bu gezegende bir şeyleri halletmek için işlev yaptığınız genel yöntemler. Bu realitede, incinebilirlik kötü bir şey olarak algılnır. Eğer incinebilir olursanır acı çekeceğiniz yalanını satın almaktır bu. Ben bunun tam da tersine olduğunu keşfettim. Daha incinebilir oldukça daha bariyer koymaksızın basitçe orda varoldukça, daha az acı çekmeye başlarsınız. Biri sizi incitmeye çalışsa da – lokum gibi yumuşak bir şeyi nasıl yumruklayabilirsin ki! Lokumu nasıl incitebilirsin ki! Yapamazsın. Bunun gibi birisi size sert bir enerjiyle saldırdığında ve siz orda hiç bariyersiz durduğunuzda o sadece geçip gider. Ve siz orda bütün ilgi alakanızla durabilir ve anlarsınız ki; bunlar sadece onların yapmak durumunda olduğu şeyler… Bunun size vereceği özgürlüğü bir hayal edin.

İzin vermek

İzin vermek, diğer birinin seçimlerinin sadece enteresan bir bakış açısı olduğu yerdir. Partnerinizin bütün seçimlerinin sadece enteresan bir bakış açısı olduğunu düşünün. Böyle olduğunda onların yaptığı herhangi bir seçime direnç ya da tepki gösterir miydiniz? Başka bir deyişle, direnç gösterip savaşmaya çalışır mıydınız? Veya belki bir soru sorup, bunu neden seçtin? Diyebilirsiniz. “Bunu bilirsem biraz daha farkındalığım olur ve .. biliyorum ki beni ya da başka birini incitecek bir seçim yapmazsın. Neden bunu seçiyorsun?”

Bu bilgiyi almayı çok isterdim. Bunun insanları suçlamaktan ve hatalı çıkarmaktan çok farklı olduğunu görüyorsunuz değil mi? Otomatik olarak sizi yapabileceğiniz bir seçimden dolayı hatalı yapmaktan… Tahmin edin bu mümkün! Bu izin verme alanından işlev yaptığınızda, izin vermekle siz bir akıntıdaki kaya gibi olursunuz. Bütün düşünceler, hisler, duygular, davranışlar, inançlar, yargılar, her şey üstünüze gelebilir ve siz izin verme halindeyken bir kaya gibi olursunuz ve onlar size hiç bir şey yapamaz, sadece etrafınızdan akıp geçerler. İzin verme halinde olmadığınızda, pozitif ya da doğru tarafta veya direnç ve tepki gösteren, kötü, yanlış ya da negatif tarafta olursunuz. Hangisini olmayı tercih ederdiniz?

Şükran duymak!

Eğer bir ilişkiyi değiştirmeyi arzu ediyorsanız size hemen şimdi bir şey öneriyorum: Önünüzdeki 7 gün boyunca ya da istiyorsanız önünüzdeki 21 gün boyunca bu size bağlı, ilişkide olduğunuz kişiyle ilgili şükran duyduğunuz 3 şeyi yazın. İlginç olan şey, farz ediyorum ki siz bir ilişki içindesiniz fakat zorunda değilsiniz. Gerçekte, harika olasılık yaratıcı bir ilişki, siz kendinizle yakınlık içinde olduğunuzda olur.

Bu bütün 5 unsurun sizinle birlikte olduğunu hayal edin, kendi yaşamınızda ve kendi dünyanızda farklı bir olma halinde olur muydunuz? Eğer ki kendinizi onurlandırsanız, kendinize güven duysanız, kendinize karşı incinebilir olsanız, ne seçim yaparsanız yapın kendinize izin veren olsanız yargılamak yerine, kendiniz için şükran duysanız, bu nasıl olurdu? Gelecek 7 gün lütfen yazın şükran duyduğunuz 3 şeyi ilişkide olduğunuz kişiyle ilgili bu kişi siz kendiniz olsanız bile. Benim önerim, 3 şeyi onunla ilgili, 3 şeyi kendinizle ilgili yazın. 7 gün boyunca, her gün 3 şey. Bütün yaşamınız boyunca kullanabileceğiniz ve daha az şükran duyduğunuz zamanlarda kullanabileceğiniz 21 şey olacak elinizde.

Dikkat ettiyseniz burada cinsellikle ilgili bir şey yok çünkü cinsellik mutlaka yakınlık yaratmaz, ama eğer kendinizle yakınlığınız varsa, cinsellik tamamıyla farklı bir alanda olabilir. Ancak bu tamamıyla farklı bir video’nun konusudur.

Peki Ya kendinizle ve partnerinizle gerçek bir yakınlığa sahip olsaydınız nasıl olurdu? Bu gerçekten mümkün. Buna sahip insanlar tanıyorum. Bunu yaratabilmiş insanlar biliyorum. Eğer siz bunu kolaylıkla yaratabiliyor olsaydınız nasıl olurdu?

Dinlemeye zaman ayırdığınız için çok teşekkürler… Umuyorum bu sizin ve ilişkide olduğunuz diğer insanların yaşamlarını zenginleştirsin…

Ya kendiniz olmak, gerçekte dünyanın ihtiyacı olan değişim ve armağansa?

Gelecek sefere görüşmek üzere…

Dr.Dain Heer, Access Consciousness Yardımcı Kurucusu

Çeviri: Çiğdem Uysal, CFMW